Vergiyi tavana yayamazsak krizlerden kurtulamayız
OLAYLARDAN DERS ÇIKARMAK
Doğa’dan Allah’a…
HASTALIK BİR NİMET MİDİR?
Köklerden Kopuş Kültürel yozlaşma
“Bedr’in Arslanları” kadar şanlı idiniz!!!
Yeni Bir Sayfa…
İletişim stratejisi
AZERBAYCAN GEZİSİ İZLENİMLERİ
SİYONİST İSRAİL’İN YIKILACAĞI GÜNLER YAKINDIR
Kazanmak İçin Mücadele Gerek
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
İNSAN BEYNİNİN İŞGAL EDİLMESİ
İKİ DEYİM
Kim ne derse desin İYİYİZ
Olmaklık Üzerine Bir Aynadan
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
Hayat bisiklet sürmek gibidir.
Pedal çevirdiğiniz sürede hayattasınız.
Pedal çevirdiğiniz sürede yaşıyor, ilerliyor, üretiyorsunuz.
Pedal çevirdiğiniz sürede mutluluk hormonları endorfin ve seratonin salgılanıyor;
Yani pedal çevirdiğiniz sürece mutlu ve umutlu oluyorsunuz.
Pedal çevirirken asla tekere bakmayın düşersiniz.
Daima ileriye , önünüze bakın ,hedeflerinize doğru pedal çevirin.
Pedal çevirdikçe mutlu olacak , mutlu oldukça pedal çevireceksiniz.
Pedal çevirdikçe güçlenecek , güçlendikçe daha hızlı ve aşkla pedal çevirmeye devam edeceksiniz.
Semazenlerin neden başı dönmez dostlar.
Başlarını dünyanın yörüngesiyle aynı derecede eğerler ve dönerler.
Yani dünyayla bütünleşerek hareket ettikleri için başlarını dönmez, aşkla dönerler.
İmtihan için bulunduğumuz dünyada her saniyenin kıymeti büyük.
Sincan’da bulunan bir saat kulesindeki söz çok güzel bir hatırlatma yapıyor hepimize;
Vakit daralıyor…
Bize verilen ömür sermayesinin her anını aşkla, şevkle olumlu anlamda değerlendirmek lazım.
Ömrü hac ve umre tadında ve anlayışında yaşamak gerekiyor.
Hayırlısından farklı meşguliyetlerle doldurmak lazım hayatımızın tümünü.
Bir işte yorulunca başka bir işle dinlenmek için.(İnşirah,)
Zira insana çalıştığından,gayret ettiğinden başkası yok.(İnsan)
Kimsenin kimseye fayda vermediği hesap gününde,
Bütün sermayemiz kendi elimizle yapıp ettiklerimiz.
Gözlerimiz ileride, ayağımız pedalde aşk ve şevkle basalım pedallere.
Ve nefse diyelim ki,
Sırattan incedir sevda köprüsü
Beraber geçelim tut ellerimden
Niyet ak güvercin, vuslat gökyüzü
Beraber uçalım tut ellerimden.
Gönüldeki birlik kalkandır dışa
Aldırma ayaza, yele, yağışa
Giden ilkbahara, gelecek kışa
Beraber göçelim tut ellerimden.
Birleşmek üzredir şafakla gurûp
Korku beklenilmez kapıda durup
İster zehir olsun, isterse şurup
Beraber içelim tut ellerimden.
Çağır hayallerin en ötesini
Yakından duyarsın aşkın sesini
Sonsuz mutluluğun penceresini
Beraber açalım tut ellerimden.
Hatırla kaybolan hatıraları
Elmastan ışıklı, altundan sarı
Zaman tortusundan işte onları
Beraber seçelim tut ellerimden.
Şüphe “başlangıç”tır, karar “nihayet”
Zamanı zamana etme şikayet
Kaçmak kurtuluştur diyorsan şayet
Beraber kaçalım tut ellerimden. (Merhum Abdurrahim Karakoç)
Ha koca oğlan,
Ey beni geliştirmek, yetiştirmek,pişirmek ve olgunlaştırmak için görevli teknik direktör !
Biraz daha gayret,Biraz daha sabır…
Ektik, ektik, yetişecek,
Çoğu gitti, azı kaldı.
Bütün yollar bitişecek,
Çoğu gitti, azı kaldı.
Bir gün anlaşılır şiir;
Çoğu gitti, azı kaldı.
Ekmek gibi azizleşir,
Çoğu gitti, azı kaldı... (Merhum N.Fazıl Kısakürek)
Doğa’dan Allah’a…
Hiçbir Başarının Bedeli “Şerefimiz” Olmamalı!
Sapanlar ve Sapıtanların Ağır Vebali (Nahl, 16/25)
En Büyük Engelimiz: Yazamamak
Yeterli ve Dengeli Bir Eğitimle İki Kanatlı Çocuklar!
Muayeneyi Reddeden Doktor (Doğu-Batı Arasında İslam)
Stresten Nasıl Kurtuluruz?
Demokrasi Karanlıkta Ölür
Yaşlanmaktan ve Yorgunluktan Hızlı Çıkış (Lenf Sisteminin Esrarı)
Önce İncir/Tin/Tatlı; Sonra Zeytin/Tuzlu (Tin/95/1)