Dinle Neyden/Gönülden
EĞİTİMDE BİR MİLAT BAŞLAMALI MI?
TEKNOKRATİK TEK DÜNYA DEVLETİ
Hz.Şems-i Tebrizi,Hz. Mevlânâ sema ve Biz
MEVLANA’YI ANLAMAK
Konya’nın Taşına Toprağına İsmi Yazıldı
Milletin Sinirini Bozmayın!
SURİYE ZAFERİ’NİN 1. YILI VE DOHA ZİRVESİ
KAZA VE KADER İNANCINI DOĞRU ANLAMALIYIZ
Dolardan Kaçan Yatırımcıları Altının Cazibesi Baştan Çıkardı
TERAZİ
Çözüm Üreten Çağdaş Atan Aranıyor
Skor 1-1, kazanan Rize!
CADILAR BAYRAMI’NIZ KUTLU OLSUN MU?
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
BİZİM KUŞAĞA OKUMAYI SEVDİREN YAZAR KEMALETTİN TUĞCU
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Celaleddin Rumi zirve eseri Mesnevi'ye "Dinle Neyden/Gönülden” sözüyle başlar.
İnsan bir "bal arısı” gibi olmalıdır, "eşek arısı” gibi değil!
"Bal arısı” insan,
Her kitaptan,
Her kâinat sayfasından,
Her insandan,
Nektarını/özünü/usaresini toplamalı;
Ve en az %51 kendi kovanında kalıp, özgün balını yapmalıdır.
Hira (Düşünce/tefekkür)'sı olmayanın Mekke (Akaid/İman)'si, Mekke'si olmayanın Medine (Salih amel/Devlet)'si olmaz.
İnsan çiçeklerden (kitap/insan/yaratılış sahneleri) "bilgi süzgeci” metoduyla;
3 okuyarak,
2 dinleyerek,
1 yazarak,
Bazen konuşarak istifade etmeli.
Yine "bal arısı” insan "6 T” yi bir hayat felsefesi yapmalı;
Tezekkürle "galu bela”dan güncele gelebilmeli,
Tefekkürle güncelden kıyamet sonrasına bakabilmeli,
Taakkulla (akılla) geçmiş ve geleceği birbirine bağlayarak;
Tedebbürle gününü her gün inove ederek, güncelleyerek tedbir etmeli, düzenleyebilmeli,
Tevekkülle sürecin hakkını verdiği işin sonucuna teslim olmalı,
Teşekkürü her daim dilinden düşürmemelidir.
Celaleddin Rumi Mesnevi'ye başlarken işin ortasında durarak hem 3 okumayı, hem de 1 yazmayı çok kıymetli kılan ve onları birbirine bağlayan 2 dinlemenin önemine dikkat çekiyor.
"Yaşadığın geceyi kadir, muhatap olduğun kişiyi hızır bil” ilkesi gereği;
Dinlediğimiz her insana "hızır” değerini duygusal olarak o kişiye geçireceğiz ve onu bütün ruhumuz ve vücudumuzla dinleyeceğiz.
Muhataba bütün vücuduyla yönelmek ve ona "benim için şu an dünyada en değerli kişi sensin” duygusunu geçirmek en önemli sünnetlerdendir.
Hz. Muhammed (s.a.v.)'e muhatap olan her kişi bu iki sünneti bizzat yaşamış ve dile getirmişlerdir.
Hatta ilk defa O'nunla muhatap olan bir bedevi bu değeri hissedince Hz. Peygamber'den bunu mescitte herkesin önünde dile getirmesi için;
"Ey Allah'ın Elçisi dünyada en çok kimi seviyorsun?” sorusunu sormuştu.
İletişimin en birinci kuralı olan muhataba değer vermek ve onu bütün duygu yoğunluğuyla dinlemek arkasından gelecek 25 bin beyitten oluşan ve Kuran ve Sünnet'in özlerini barındıran Mesnevi'den istifade etmenin en önemli ve birinci adımıdır.
Bu yüzden;
"Dinle neyden” demek;
Gönüllere girmek istiyorsan insanlara gönlünü aç ve ruhun boyutunda davran demektir.
Yazıyı merhum gönül insanı Fethi Gemuhluoğlu'nun sözü ile tamamlayalım:
"Gönül öyle değerli bir kelimedir ki; alçak kelimesi ile yan yana geldiğinde onu dahi uçurur.”
Mevlana, Hoca Efendi ve Diğerleri…
Okyanus mu, Kuyu mu?
Acı mı, Tatlı mı?
Kötü Koku Kimden Geliyor?
Evde Oturan ERKEN Ölür!
Acıya/Musibete Ağlamanın Etkisi
Dinin Geleceği
Kendi Ekseni (Egosu) Etrafında Dönmenin Usulü
Doğa’dan Allah’a…
Hiçbir Başarının Bedeli “Şerefimiz” Olmamalı!