Vergiyi tavana yayamazsak krizlerden kurtulamayız
OLAYLARDAN DERS ÇIKARMAK
Doğa’dan Allah’a…
HASTALIK BİR NİMET MİDİR?
Köklerden Kopuş Kültürel yozlaşma
“Bedr’in Arslanları” kadar şanlı idiniz!!!
Yeni Bir Sayfa…
İletişim stratejisi
AZERBAYCAN GEZİSİ İZLENİMLERİ
SİYONİST İSRAİL’İN YIKILACAĞI GÜNLER YAKINDIR
Kazanmak İçin Mücadele Gerek
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
İNSAN BEYNİNİN İŞGAL EDİLMESİ
İKİ DEYİM
Kim ne derse desin İYİYİZ
Olmaklık Üzerine Bir Aynadan
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
O, davranış ve eylem bakımından hanginizin daha güzel amel edeceğini sınamak için ölümü ve (ve her iki âlemde) hayatı yarattı. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır. (Mülk, 67/2)
Elest bezminde imtihan talebine karşılık "bela:eyvallah” sözüyle cevap veren her insanın yazılımına imtihanın gereği olarak "kin=gıll” yerleştirilmiştir.
"Kin=gıll” herkese ve her şeye karşı insanı büluğ çağından son nefese kadar sürekli zorlayan acımasız/tavizsiz, en ciddisinden bir imtihan aracıdır.
Her gün insan olmak ya da her gün insan kalmak için en çok dikkat edeceğimiz husus bu "kin=gıll”i doğru yönetebilmek, onun önce kendimize sonra da çevremizde kimseye zarar vermemesi için imanla takviye ettiğimiz akıl ve kalbimizi etkin kullanarak her tür tedbiri alabilmektir.
İnsan bir düdüklü tencere; "kin=gıll” de içinde fokur fokur kaynayan yemek gibidir.
Kulun imtihanın cenderesinden geçip hamdım-yandım-piştim aşamalarını tamamlayabilmesi demek aslında; tencerenin düdüğü gibi son nefese kadar sabır, itina, teenni ve dikkat ile buharı yöneterek Rabbinin huzuruna çıkacak temizliğe, saflığa, olgunluğa ulaşması için ağır ağır kısık ateşte pişmektir.
Bir ömür sadece boyuna değil enine de yaşamak ve kısık ateşte ağır ağır pişmektir.
"Kin=gıll” alemlerin rabbi tarafından kendisine yüklenen bu işlevini tamam edince, imtihan değil de mükafat yeri olan cennette insanın yazılımından silinecektir:
"Biz onların (cennet halkının) göğüslerindeki kin ve nefret (gıll) duygularını söküp çıkardık. (Şimdi birbirini seven ve hep iyilik düşünen) Kardeşler olarak, cennet koltukları üzerinde karşılıklı (sohbet ve saadet ortamındadırlar).” Hicr, 15/47.
O halde dünyada cenneti, ahirette de cenneti istiyorsak, yazılımımızdaki "kin=gill” duygularını düdüklü tencere gibi hapsedip, dışarıya yumuşak huy ve tatlı sözümüz, güzel davranışlarla süslediğimiz olgun buharları göndermeliyiz.
Allah bir ayette gıll'i yönetmenin formülünü şöyle verir:
"Onlar bollukta ve darlıkta sarfederler, öfkelerini yenerler, insanların kusurlarını affederler. Allah iyilik yapanları sever.” (Al-i İmran, 3/134)
İşin özü: Gıll'i tanıyan ve ona hâkim olan kurtulur.
Doğa’dan Allah’a…
Hiçbir Başarının Bedeli “Şerefimiz” Olmamalı!
Sapanlar ve Sapıtanların Ağır Vebali (Nahl, 16/25)
En Büyük Engelimiz: Yazamamak
Yeterli ve Dengeli Bir Eğitimle İki Kanatlı Çocuklar!
Muayeneyi Reddeden Doktor (Doğu-Batı Arasında İslam)
Stresten Nasıl Kurtuluruz?
Demokrasi Karanlıkta Ölür
Yaşlanmaktan ve Yorgunluktan Hızlı Çıkış (Lenf Sisteminin Esrarı)
Önce İncir/Tin/Tatlı; Sonra Zeytin/Tuzlu (Tin/95/1)