DOLAR
42,52
EURO
49,47
STERLİN
56,81
GRAM
5.820,59
ÇEYREK
9.572,40
YARIM ALTIN
19.049,55
CUMHURİYET ALTINI
37.978,59

Mevlana, Hoca Efendi ve Diğerleri…

 

 

Samanoğulları Devleti'nin başkanı ehil bir danışmanını itikatta imamımız Ebu Mansur Maturidi (v.944)'ye bir konu hakkında fikrini almak üzere göndermişti.

Danışman Semerkant'a geldi ve imamın nerede olduğunu araştırdı.

Komşuları mevsim yaz olduğu için O'nun bağında çalıştığını ifade ettiler.

Tarif edilen bağa giden görevli danışman İmam Maturidi'ye yaklaştı selam verdi ve edep gereği şu cümleyi kurdu:

--Mevlana'mız siz misiniz?

Mevlana çok büyük zatlar için yaygın olarak kullanılan bir saygı ifadesiydi.

İmam Maturidi cevap verdi:

--Bizim tek bir Mevla'mız vardır; o da Allah'tır.

Bu cevap üzerine danışman saygıda kusur etmemek için ikinci sorusunu sordu:

--Hoca efendi siz misiniz?

İmam Maturidi bu soruya şöyle karşılık verdi:

--Bizim tek bir hocamız vardır; o da Hz. Muhammed (s.a.v.)'dir.

Danışman için protokol kuralları sona ermişti, resmiyet bitmişti. Mecburen üçüncü samimiyet içeren soruya geçti:

--Ebu Mansur siz misiniz?

İmam Maturidi'nin bu soru hoşuna gitmişti; keyifle cevapladı:

--Evet! Ebu Mansur bu yaşlı, fakirdir.

Aslında İmam Maturidi bu kısa konuşmada bile itikatta ne kadar etkin, derin ve konuyu özümsemiş ve bizzat kendi üzerinde yaşadığını ortaya koymuştu.

Ebu Mansur Maturidi kaleme aldığı "Kitab'ut-Tevhid” ve "Tevilat'ül-Kur'an” kitaplarıyla Emevilerin tazyikiyle kuzeye gelen ehli beyt'ten aldığı eğitimle; önceki inanç ve kültürüne çok uygun bulduğu için hızla İslam'ın kabul eden Türk Milleti'nin asırları aşan sağlam çizgisi "Hanefi-Maturidi-Yesevi” ekolünün oluşumuna büyük katkı vermiştir.

Ebu Mansur Maturidi yukarıda kısaca verdiğimiz konuşma ile;

Mümin/Müslüman için tek Mevla'nın aşkın varlığımız Rabbimiz Allah'a;

Mümin/Müslüman için tek Hoca Efendi Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e;

Sonrasında ise bu iki sağlam kaynağa dayanarak her Mümin/Müslüman'ın üzerine "farz- ayn” olan ilmi tahsil etmek, sonra o ilmi amele dönüştürmek, ameli sadece Allah rızası için ihlasla yapmak zorunluluğu olduğunu ortaya koymuştur.

İslam'da "din insanları sınıfı yoktur/la ruhbaniyete fi'l-İslam”.

Aslında Hristiyanlık ve Yahudilik'te de yoktu, kendileri uydurdular. (Hadid/57/27)

O halde her Mümin/Müslüman;

Tek Mevla'sı olarak Allah'ı,

Tek Hoca Efendi'si olarak Hz. Muhammed'i bilerek diğer okuduğu her kitabı ve dinlediği her kişiyi bu iki mihengi öğrenerek ve o ikisine vurarak değerlendirmeli; Kur'an ve sahih sünnete uyanları almalı, uymayanları reddedecek bir birikime sahip olmalıdır.

Sultan Mehmet (1432-1481)'i "Fatih” yapan sürekli cönkünde/çantasında yanında taşıdığı dört kitaptan biri olan "Miftah'ul-Gayb” kitabının müellifi İslam Ümranı'nın zirve dönemi, Altın Çağı olan 13. Yüzyılda yaşayan doğu ve batıyı birleştirmiş büyük allame Sadreddin-i Konevi (1209-1274)'nin konuyu destekleyen cümlesi ile bitirelim:

"Delilini Kur'an ve Sahih Hadis'ten almayan bir bilgi seni marifete götürmez.”


Yazarın Diğer Yazıları