Bu zor sorunun cevabını tabii ki insanı yaratan, onu en iyi bilen (Mülk, 67/14) zat kadim kitabında veriyor.
Allah'ın ve ahiretin kendilerine ait, özel bir millet statüsünde oldukları iddiasını sürekli tekrar eden Yahudiler üzerinden Allah onlara ve bizlere "ölüm” temalı bakın nasıl enfes bir ders veriyor:
Aşama 1: Bilgiyi yüklenip amel etmemek/Kitap yüklü eşek/Kur'an-ı okuyup -hafızlarda dâhil- onu yaşamamak bu aşamada değerlendirilir:
"Kendilerine Tevrat öğretildiği halde, onun gereğini yapmayanların durumu, sırtına kitap yüklü eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini anlamaktan geri duranların durumu ne kötüdür. Allah zalimler topluluğunu (kötü niyet ve eylemleri yüzünden) doğru yola iletmez.” Cuma, 62/5.
Aşama 2: Benim kalbim temiz, ben Allah'ı seviyorum, O da beni iddiasında seçkin kul olduğu iddiasındakilerden bahsediyor Allah:
"De ki: "Ey Yahudiler! Siz diğer insanların değil de yalnız kendinizin Allah'ın dostları olduğunuzu iddia ediyorsanız. Eğer bu iddianızda da samimi iseniz, ölümü dileyin (de dostunuza bir an önce kavuşun) bakalım!” Cuma, 62/6.
Aşama 3: Allah'ın onları, onların da Allah'ı sevdiği iddiasında olan O'nun seçkin kulları (!!!) "sevgi emektir” sözünden gafil amelsiz ve "elleri ve dilleri ile yaptıkları günahlar” yüzünden ölümü asla ve asla istemezler, isteyemezler:
"Ama onlar daha önce işledikleri günahlar yüzünden, ölümü hiçbir zaman isteyemezler. Allah zalimleri çok iyi bilir.” Cuma, 62/7.
Aşama 4: Elleri ve dilleri ile işledikleri günahları yüzünden ölümü istemeyip ondan kaçmak ve kurtulmak için 40 takla atanlar, her taklada ölüme daha çok yaklaşırlar, kaçtıkları/korktukları sona doğru hızla kayarlar:
"De ki: "Sizin kendisinden kaçıp durduğunuz ölüm sizi mutlaka bulacaktır. Sonra da gaybı ve şahadeti (duyuların ötesini ve onların algı sahasına giren her şeyi) bilen (Allah'ın) huzuruna çıkarılacaksınız. Ve size (dünyada iken) yapıp ettikleriniz bir bir haber verilecektir.” Cuma, 62/8.
Oysa İslam'a samimi olarak inanan (ed-Din'ün-Nasiha: Din Samimiyettir) insan için ölüm rahmettir, asıl ve kalıcı doğumdur, fani âlemden baki dünyaya, kiradan tapulu mülke geçiş kapısıdır.
Herkes kalbini yoklasın dostlar!
Hala ölümden korku varsa; "elleri ve dilleri” ile yaptıklarına dikkat etsin!
