DOLAR
41,56
EURO
48,57
STERLİN
55,84
GRAM
5.180,82
ÇEYREK
8.519,12
YARIM ALTIN
17.001,24
CUMHURİYET ALTINI
33.786,16

Sapanlar ve Sapıtanların Ağır Vebali (Nahl, 16/25)

 

 

Varlık bilimi (ontoloji) bilgiye (epistemoloji) dayanır.

Hikmet; aklın humud (ahmaklık) ve cerbezeden uzak vasat mertebede olmasıdır.

Hakkı hak bilip ona uymak, batılı batıl bilip ondan uzak durmak aklın en önemli işidir.

Allah'ı yarattığı eserler üzerinde tanımak; ilimlerin başıdır.

Sadreddin Konevi; delilini Kur'an ve sahih hadisten almayan bilgi seni marifete götürmez der.

Kur'an bize Allah'ı en geniş ve açık bir şekilde anlatan kâinat kitabının tercümanıdır.

Kulluk ve sorumluluk bireyseldir.

Bu anlamda; her inanan dinini aracı kullanmadan bizzat ana kaynakları Kur'an ve sahih sünnetten öğrenmek zorundadır.

Zira İslam'da Hristiyanlık ve Yahudilik gibi "ruhbanlık/din adamları” sınıfı yoktur.

Aslında onlarda da yoktu, sonradan icat ettiler.

Çünkü Peygamberlik bir meslek olmadığı gibi; bir geçim vesilesi de değildir.

Allah elçilerinin en önde gelen vasfı olarak "onların yaptıkları hizmet mukabilinde bir ücret istememeleri” olarak zikreder.

"Derken şehrin en ileri gelenlerinden bir adam koşarak gelip şöyle dedi: "Ey topluluk, Uyun sizden bir ücret istemeyen kimselere ki, onlar hidayet üzeredirler.” Yasin, 36/20-21.

Aslında din sadece anlatılmaz, Allah için samimiyetle yaşanır ve insan farzı ayin olan ilimle öğrendiği dinini hayatına aktarırken ihtiyaç duyup talepte olanlara "ben dini böyle anlıyor ve böyle yaşıyorum” tarzıyla aktarır.

Kendi yaşamadığı, yaşayamadığı dine dair bir hakikati asla konuşmaz:

"Ey inananlar, ne diye yapmayacağınız şeyi söylersiniz? Allah katında en nefret edilen şey, yapmayacağınız şeyi söylemenizdir.” Saf, 61, 2-3.

Dini bir ücret veya menfaat karşılığı anlatan kişi ilk yanlış adımı atmış ve sapıklığın kapısını sonuna kadar açmış demektir.

Bu sonuna kadar açık kapıdan giren sapıklar günümüzde dini bir geçim vesilesi yapıyorlar.

Oysa bu konuda Allah, Müslümanların Hristiyan ve Yahudiler' in düştüğü tarihi hataya düşmemesi için çok net ve sert uyarıyor:

"Sizin yanınızda olan (Tevrat'ın aslın)ı doğrulayıcı nitelikte indirdiğim vahye inanın. Ona inanmayanların öncüleri olmayın! Âyetlerimi de basit çıkarlar karşılığında (dünyalık menfaat için) değiştirmeyin, satmayın ve yalnız benden saygı duyun!” Bakara, 2/41.

Din insan için dünya ahiret saadeti vaad eder.

Bu sebeple altın gibi çok kıymetlidir.

Eğer Kur'an ve Sünneti mihenk olarak öğrenmezseniz; ömrünüz sahte altınlarla geçebilir.

Kendileri sapanlar sizinle sapıtabilir.

"Böylece kıyamet gününde kendi günahlarını tam olarak, bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarının da bir kısmını yüklenirler. Dikkat et, yüklendikleri ne kötüdür.” Nahl, 16/25.

Kendi adıma sağlık memuru iken ilahiyat fakültesi okudum, yüksek lisansımı, doktoramı yine aynı alanda yaptım böylece kendi dinimi bizzat sahih kaynaklarından öğrendim ve herkese de bu yolu tavsiye ettim, ediyorum.

Şunu asla unutmayın!

El elin eşeğini türkü çağırarak arar.

Toplumda sapan ve sapıtanlar hiç olmadığı kadar çoğaldı ve çok rağbet görüyorlar.

Bu hayati uyarımı okuyucularım dikkate alsınlar.

Aksi takdirde; ahirette büyük bir sürprizle karşılaşabilirler.


Yazarın Diğer Yazıları