Vergiyi tavana yayamazsak krizlerden kurtulamayız
OLAYLARDAN DERS ÇIKARMAK
Doğa’dan Allah’a…
HASTALIK BİR NİMET MİDİR?
Köklerden Kopuş Kültürel yozlaşma
“Bedr’in Arslanları” kadar şanlı idiniz!!!
Yeni Bir Sayfa…
İletişim stratejisi
AZERBAYCAN GEZİSİ İZLENİMLERİ
SİYONİST İSRAİL’İN YIKILACAĞI GÜNLER YAKINDIR
Kazanmak İçin Mücadele Gerek
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
İNSAN BEYNİNİN İŞGAL EDİLMESİ
İKİ DEYİM
Kim ne derse desin İYİYİZ
Olmaklık Üzerine Bir Aynadan
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
'İslam garip başladı. Garip devam edecek. Ne mutlu o gariplere…' demişti garip Peygamber. Garip , miskin , yetim ve garipleri iyi anlaması onlarla hemhal olması , empati kurması için Yüce Yaratıcı onlar gibi bir hayat sürmesini irade etti.
Medine'de devletini kurup devlet başkanı olarak görev yaparken odasına bir bedevi girdi. Bedevi heyecan ve korkuyla karışık titriyordu. Peygamber bu hali görünce Bedeviye :'Rahat ol , sakin ol. Ben de senin gibi kurutulmuş et yiyen kadının oğluyum' dedi. Kurutulmuş et yemek sadece garibanlara has bir davranıştı o zamanda.
Şimdi bırakın devlet başkanı olmaya küçük bir masa sahibi olan her Müslüman kendini bu konuda sorgulamalıdır. Hz. Adem'le başlayan imtihan dünyasında nimeti şükürle karşılamak , musibeti sabırla karşılamaktan her zaman daha zor olmuştur.
Hz. Mevlana 25.000 beyitlik Mesnevi'sinin ilk 18 beytinde ney metaforu üzerinde Adem babamız ve Havva annemizle başlayan ana vatan cennetten ayrılışı , dolayısıyla dünyadaki gurbetimizi ve garipliğimizi anlatıyor.
Bu sebeple her biri ayrı bir imtihan başlığı olan nimetlerin (mal , makam , şan , şöhret v.b.) Müslümanlara doğru aktığı bir zamanda her bir Müslüman kendini yeniden gözden geçirmeli , hesaba çekmeli , esas duruşunu kontrol etmelidir. Bu noktada 'mümin müminin aynasıdır' kaidesince birbirimize ayna olma vazifesini yerine getirmeliyiz.
Garibanlığı ömrü boyu üzerinde iftiharla ve hakkıyla taşıyan Hz. Ebu Zer'den bir rivayetle bu konuyu tamamlayalım.
Hz. Ebu Zer , dostum bana yedi şey tavsiye etti:
1.Fakirleri sevip aralarına karışmayı,
2.Dünya için benden daha zengine değil , daha fakir olana bakmayı,
3.Hiç kimseden bir şey istememeyi ,
4.Beni arayıp sormasalar bile hısım akrabayı gözetmeyi,
5.Acı da olsa daima hakkı gözetmeyi,
6.Allah yolunda hiçbir tenkitçinin kınamasından korkmamayı,
7.Arşın altındaki hazinelerden şu kelimeleri sık sık tekrar etmeyi :'La havle kuvvete illa billah'
Doğa’dan Allah’a…
Hiçbir Başarının Bedeli “Şerefimiz” Olmamalı!
Sapanlar ve Sapıtanların Ağır Vebali (Nahl, 16/25)
En Büyük Engelimiz: Yazamamak
Yeterli ve Dengeli Bir Eğitimle İki Kanatlı Çocuklar!
Muayeneyi Reddeden Doktor (Doğu-Batı Arasında İslam)
Stresten Nasıl Kurtuluruz?
Demokrasi Karanlıkta Ölür
Yaşlanmaktan ve Yorgunluktan Hızlı Çıkış (Lenf Sisteminin Esrarı)
Önce İncir/Tin/Tatlı; Sonra Zeytin/Tuzlu (Tin/95/1)