Sessiz Kalabalıklar: Modern Hayatta Yalnızlık
Demokrasi Karanlıkta Ölür
Boykot, farz-ı ayndır
Sessiz Tanık / Saatli Cami
KENDİMİZİ HESABA ÇEKELİM
ASIRLIK ÇINAR ALTINDA AKŞEHİR
HZ. Peygamberimizin İletişim Modeli Ve Teknoloji Bağımlılığından Nebevi Kurtuluş
FİLLER TEPİŞTİ, ÇİMLER EZİLDİ.
Bilimin Kalbi Konya
ZALİMİN GÜCÜNE BAKILMAKSIZIN KARŞI KONULMALIDIR
Carry Trade gibi yöntemlerle gelen sıcak para girişleri felakettir
İç sahada alınan net galibiyet
Kimlik Değiştiren Konyaspor
Rakamlarla Otomobil Piyasası
Bağırarak suç bastırmak
ERİNMEDEN
BASIN DİLİ
Biz sarhoş olduğumuzda,
Henüz yaratılmamıştı üzüm.
İbn Farid
Sözleriyle insanda ki Allah aşkına atıfla başlıyor Suf-i filmi.
Ve yün üzerinden , yüne ait demek olan Suf-i kavramıyla insan ve hikayesi işleniyor.
Tamamen mesaj kaygısıyla hazırlanmış ve mesajlar tam da günümüze dair harika verilmiş.
Özellikle tüketim kültürünün toplumda oluşturduğu tükenmişlik ve çarpıklık anlatılmış.
13 Ekim 2008 de yazdığım ‘’Batıda Neler Oluyor’’ başlığıyla yazdığım yazıda Batı da ki 3 olumsuzluğun onları hızla çöküşe götürdüğünü işlemiştim.
1.Aşırı tüketim,yani israf
2.Zihni arka planlarındaki aşırı gurur ve kibir
3.İslamifobia (http://www.cemilpasli.com/sosyal/batida-neler-oluyor )
Suf-i filmi coğrafyamızda batının bu etkilerinin zararlarını yansıtmaya çalışmış beyaz perdeye.
Evet.’’Tükettikçe tükeniyoruz’’ aslında dostlar.
Nehirden bile abdest alındığında israf etmenin haram olduğu bir dinin mensupları tüketme konusunda batıyla bir yarışın içine girmiş durumda.
Ve insanın dışarıdan daha önemli olan büyük cihadın gerçekleştiği okyanuslardan daha derin , bilmem kaç bilinmeyenli denkleme sahip iç dünyası.
Suf-i filmi; bizi iç dünyamıza derin bir seyahate götürüyor.
Mesela tamamen yünden yapılan Çobanların kullandığı kepeneklerde yılan ve akrep (insandaki nefis-ego) yürüyemiyor ve kepeneğe sarılı uyuyan çobana zarar veremiyor.
Yün kirlenebiliyor ama tövbe ile yıkandığında tertemiz olabiliyor.
Yapımcılığını ERKAMED prodüksiyon sahibi Tamer Yiğit’in , yönetmenliğini ödüllü yönetmen Fatih Sezgin’in yaptığı Suf-i filminin Galasına katıldım.
Çok güzel iş çıkarmışlar Tamer ve Fatih kardeşlerim.
İbrahim Divarcı kardeşim kameraya yakınlığını ortaya koymuş, mesajlar çok güzel veriyor.
Artık iflah olmaz.Yeşilçam, hollywood ve bollywood dan teklifler gelebilir.
Tüm okurlarıma izlemelerini tavsiye ediyorum.
Karşılarında farklı bir belgesel-film bulacaklar.
Kendilerinden bir şeyleri görecekler.
İnanın çıktıklarında film onları ‘fabrika ayarları’na döndürmese de,
Ciddi değişiklikler yaptığını fark edecekler.
Demokrasi Karanlıkta Ölür
Yaşlanmaktan ve Yorgunluktan Hızlı Çıkış (Lenf Sisteminin Esrarı)
Önce İncir/Tin/Tatlı; Sonra Zeytin/Tuzlu (Tin/95/1)
Ellerimizle Yaptığımız Altın Kafeslerimiz
Yükseköğretim Nasıl “Yüksek” Olur?
“Dünya’ya Önce Gelmek/Yaşlılık” Kazanım mıdır?
Divriği’yi Görmeden Ölmeyin!
“Verilen emri” Yerine Getirmek
Postmodern Dönemin Müslümanlara Sunduğu Fırsatlar
“Babanın Gölgesi” İyi Bir şey mi?