DOLAR
42,65
EURO
49,97
STERLİN
57,32
GRAM
5.824,06
ÇEYREK
9.581,39
YARIM ALTIN
19.067,47
CUMHURİYET ALTINI
38.014,33

Hz.Şems-i Tebrizi,Hz. Mevlânâ sema ve Biz

 

Semâ Yolculuğu Aşk ile Dön, Takva ile Bul

Semâ Dışarıdan bakan için bir dönüş, içeriden gören için bir diriliştir.Kulağa bir ritim gibi gelir ama hakikatte bir sırdır,bedene bir hareket gibi görünür ama ruhta bir devrimdir.Bu dönüşün mimarları vardır.Şems'in ateşi, Mevlânâ'nın nûru ve dervişin gönlü.

Peki ya biz? Bugünün yorgun insanı, yönünü kaybeden ruhu, kalbi yorulan gönlü.Biz de bu yolculuğun neresindeyiz?

Mevlânâ, Konya çarşısında sıradan bir âlim olarak yürürken,Şems, bir soru sordu ve tarih değişti, Ey Muhammed oğlu Muhammed, Allah'a kul olan mı daha büyüktür, yoksa Allah'ı bilen mi?

Bu soru bir kıvılcım değil, bir kıyametti.Mevlânâ'nın içindeki saklı ateş Şems ile tutuştu, gökyüzüne yükseldi.Semâ işte bu kıvılcımın bedenle buluşmuş hâlidir.

Şems der ki:Dön! Çünkü duran taş yosun tutar.Biz de Rabbimize tövbe ile dönmeliyiz,kabuğumuzu kırmak, nefsimizi uyandırmak, ruhumuzu hakikate taşımak için.Şems ateşi yaktı, Mevlânâda o ateş nûra dönüştü.Onun semâsı bir sahne değil, bir ruhtur.Dönen derviş, ben yokum Ya Rabbi, Sen varsın der ve tövbe ile Allah cc hu ya döner.

Mevlânâ şöyle der: Semâ-tövbe Allah'a dönüşün yoludur.Onda ne benlik vardır, ne gurur.Derviş sağ elini semâya kaldırır,Hak'tan alır.Sol elini halka indirir,aldığı feyzi dağıtır.Kendisi ise bir köprü olur.Hak ile halk arasında yürüyen bir sır.

Semâ Bir Aşk Dilidir.Aşk anlatılmaz,semâ anlatır.Çünkü aşk, kelimelerden büyük, tariflerden geniştir.

-Dönen beden değildir,dönen gönüldür.

-Beden döner, gönül yükselir.

-Gönül döner, sırlar açılır.

Semânın Kalbindeki Hakikat Takva ile hayat bulmaktır.Takvası olmayan bir dönüş, sadece bedenin hareketidir.Ama takva ile dönen bir gönül, semânın özüne kavuşur.

Kur'an buyuruyor:Allah'a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.(Bakara, 2/189) Semâ işte bu ayetin bedende tecelli etmesidir.Derviş dönerken Ben yokum, Sen varsın Ya Rabbi! der.Benliğini bırakır, nefsi bırakır, gösterişi bırakır.Hak karşısında teslim olur.

Semânın en güzel hakikati şudur,İnsan döndüğü kadar kendine iner.İçine indikçe Rabbine yaklaşır.

Nefsinin katlarını döne döne kırar,kibrin tortularını döne döne azaltır,ruhun merkezine döne döne varır.

Mevlânâ der ki:

Dön! Çünkü dönmek, gönlün özünü bulmasıdır.

Biz de tövbe ile günahlarımız,hatalarımız ve Rabbimizin razı olmadığı şeylerden dönmeliyiz ki,

-hırslarımıza başkaldıralım,

-nefsimizin putlarını kıralım,

-ruhumuzun merkezine inelim.

Mevlânâ der:

Söz biter, aşk konuşur.Semâda derviş konuşmaz,hal konuşur, gönül konuşur, sır konuşur.Dervişin bedeni dönmez aslında,ruhu döner, aşkı döner, zikri döner.Mesnevî'de şöyle geçer.Semâ edenin ruhu, ışığa sevdalanmış pervane gibidir.Derviş yanar,yandıkça aydınlanır,aydınlandıkça dönmeye başlar.

Bugünün İnsanı İçin Semâ:Yön Arayan Ruhlara İlâhî Nefes,Modern insan koşuyor ama nereye?Konuşuyor ama niye?Yaşıyor ama nasıl?

Bugün semâ bize şunu öğretir:

Yönsüz koşma,merkeze dön.

Kalpsiz konuşma,gönlünü aç.

Ruhsuz yaşama,aşk ile nefes al.

Nefsinin peşinden gitme,Hak yolunda yürü.


Semâ bize modern hayatın unutturduğu gerçeği hatırlatır.İnsan döndükçe hakikate yaklaşır.Durdukça kendinden uzaklaşır.

Ey gönül!

Hayat bir semâdır.Dünya döner, mevsimler döner, ömür döner.

Sen de dön!

Dön ki merkezini bulasın.

Dön ki nefsinin zincirlerini kırabilesin.

Dön ki Şems'in ateşi seni uyandırsın.

Dön ki Mevlânâ'nın nûru seni aydınlatsın.

Dön ki Hak kapısına yaklaşasın.

Çünkü semâ bir hareket değil,bir diriliş, bir huşu, bir yolculuktur.

Ve bu yolculuk, Şems'in ateşinden,Mevlânâ'nın gönlüne,oradan da senin gönlüne uzanır.


Yazarın Diğer Yazıları