DOLAR
42,48
EURO
49,47
STERLİN
56,79
GRAM
5.818,80
ÇEYREK
9.569,45
YARIM ALTIN
19.043,67
CUMHURİYET ALTINI
37.966,86

ŞEMS ve MEVLÂNÂ’NIN KARŞILAŞMASI

 

 

 Tarih boyunca bazı karşılaşmalar vardır ki, sadece iki insanı değil, bütün bir insanlığı değiştirir. Hz. Musa'nın Tur Dağı'ndaki ateşi görmesi, Hz. Ömer'in Kur'an ile karşılaşıp İslâm'a girmesi, Hacı Bayram-ı Velî'nin Somuncu Baba ile buluşması gibi.İşte bunlardan biri de Şems-i Tebrîzî ile Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî'nin karşılaşmasıdır.

 

 Eğer Şems olmasaydı, Mevlânâ'nın gönlünde saklı duran ateş böylesine tutuşmazdı. Eğer Mevlânâ yanmasaydı, biz bu kadar ısınmaz, bu kadar nurlanmaz, bu kadar aydınlanmazdık.Şems, adı üstünde bir güneşti. Tebriz'den çıktı, diyar diyar dolaştı, gönlünde yanacağı mumu aradı. O mum Konya'da Mevlânâ idi. Güneş ışığını verir,mum yanar, etrafını aydınlatır. Şems Mevlânâ'nın kalbine ışık oldu,Mevlânâ yanınca, bütün insanlık ısındı.Bugün Mesnevî'yi okuyan, semâ meydanında dönen, Mevlevî halini dinleyen herkes aslında Şems'in ışığından, Mevlânâ'nın ateşinden pay alıyor.

 

 Mevlânâ Şems ile buluşması sonucu İlimden Aşka Yolculuk yaptı.Mevlânâ, Şems ile buluşmadan önce ilmin zirvesinde bir müderristi. Medrese kürsüsünde ders veren, fıkıh ve tefsirde derinleşmiş bir âlimdi. Ama kalbinde bir susuzluk vardı. O susuzluğu dindirecek olan, aklı aşka bağlayacak bir ateş arıyordu. İşte Şems o aşk ateşini getirdi.Mevlânâ, Şems ile birlikte,hamdım, piştim, yandım demeye başladı. İlimden irfana, akıldan aşka, zahirden batına yürüdü. Onun dönüşümü, sadece kendi şahsî yolculuğu değil, bütün insanlığın gönül yolculuğunun işareti oldu.

 

Sems ile Mevlana'nın buluşması,Bizim İçin Ne Anlama Geliyor?

Kardeşlerım, bu buluşmanın bize verdiği mesaj çok büyüktür.

Eğer hakiki dost bulunmazsa, insanın içindeki ateş yanmaz.

Eğer ateş yanmazsa, etrafa ışık saçılmaz.

Eğer ışık saçılmazsa, karanlıkta kalan insanlık üşür.

 

 Şems'in gelişi, Mevlânâ'yı yaktı. Mevlânâ'nın yanışı, asırlardır insanlığa ısı ve ışık oldu. Biz bugün o ışıkla gönlümüzü aydınlatıyor, o sıcaklıkla ruhumuzu ısıtıyoruz.Şems olmasaydı Mevlânâ yanmazdı, derken aslında şunu anlıyoruz. İnsan, insanla kemale erer. Hakikat yolunda Hz.Peygamberimiz,Sahabeler,Hakiki Mürşidler, rehberler, dostlar, gönül aynaları şarttır. Her insanın içinde bir mum vardır, ama onu tutuşturacak bir kıvılcıma ihtiyaç vardır. O kıvılcım bazen bir mürşid, bazen bir dost, bazen bir ilham, bazen de bir aşk olur.

Mevlânâ yanmasa, biz bu kadar ısınmazdık, derken şunu anlıyoruz.Yanmak, yani hakikat ateşiyle tutuşmak, sadece kişiyi değil, çevresini de aydınlatır. Mevlânâ'nın ateşi asırlardır sönmediği için biz hâlâ onun şiirleriyle, Mesnevî'siyle, semâsıyla ısınmaya devam ediyoruz.

 

 Şems ve Mevlanadan bugüne Mesaj şudur.Bizim çağımızda da insanlar soğuk, gönüller üşümüş, kalpler donmuş. Modern dünyanın bireyciliği, teknolojinin soğukluğu, paranın hırsı kalpleri taşlaştırıyor. İşte tam da bugün Şems'in tutuşturmasına, Mevlânâ'nın yanışına ihtiyacımız var.

 

 Unutmayalım ki,Her Mevlânâ bir Şems ile yanar. Bizim de kalplerimizi tutuşturacak, bizi gafletten uyandıracak, bizi aşka çağıracak Şems ler aramamız gerekiyor. O Şems, bazen bir mürşid, bazen bir dost, bazen de Kur'an'ın ayetlerinde ve Sünneti seniyyede gizli bir ilham olabilir.

 

 Allah cc hu Aşkı ile Yanalım, Aşk ile kulluğa ısınalım.

Şems'in güneşi Mevlânâ'yı tutuşturdu, Mevlânâ'nın ateşi asırlardır bizi ısıtıyor. Ama asıl mesele, kendi gönlümüzdeki kıvılcımı bulmak. Çünkü biz de yanmadıkça, başkasını ısıtamayız. Biz de aşk ateşiyle tutuşmadıkça, karanlıkları aydınlatamayız.

Unutma ey gönül.

Aşk olmadan ilim kuru kalır.

Aşk olmadan ibadet ruhsuz kalır.

Aşk olmadan insan taş kesilir.

O hâlde gel, Mevlânâ'nın yanışıyla yan, Şems'in güneşiyle ısın. Gel, gönlündeki Şems'i bul, içindeki Mevlânâ'yı tutuştur.

 

Çünkü aşk, Allah'ın yeryüzüne indirdiği en büyük sırdır.

Ona erişen yanar,yanan aydınlatır,aydınlatan, çağları ısıtır.

Ey Allah cc hu aşkını Arayan, Gel,Kalbin yorgun gel,ruhun üşümüş gel,zihnin dağınık gel,Modern dünyanın ışıkları gözünü kamaştırıyor ama gönlünü aydınlatmıyor gel, Ekranların gürültüsü kulağını dolduruyor ama ruhunu doyurmuyor gel.

İşte sana Şems'in ve Mevlânâ'nın çağrısıdır:Ey arayan, gel!Ne olursan ol, kim olursan ol, nasıl olursan ol, yine gel.Yeter ki arayışın olsun.Yeter ki gönlünde hakikate susuzluk olsun.Biz seni hakikatin aşkıyla tutuşturmaya geldik.

 

 Şems diyor ki:Bir mumun yandığını gördün mü? Onun yanışıyla çevresine ışık saçtığını fark ettin mi? İşte sen de yanmadan, aydınlatamazsın. Korkma, yan ki dirilesin.

Mevlânâ diyor ki:Ben yanmasaydım, siz ısınmazdınız. Siz yanmazsanız, gelecek nesiller karanlıkta kalır. Gelin, ilahi aşk ateşini gönlünüzde yakın, hem kendinizi hem insanlığı ısıtın.


Yazarın Diğer Yazıları