12. KONYA KİTAP GÜNLERİ
Tekstil patronları her şeyi devletten beklemek yerine biraz özeleştiri yapmalı
Konyaspor için avantajlı fikstür
SAHTE DİN VE TARİKATLAR
1 Ekim 1949 Unutulmuşların Çığlığı Doğu Türkistan 76 Yıldır Zulüm altında
İMANIN İBADETE, İBADETİN DE İMANA ETKİSİ
DOĞUM VE ÖLÜM ARASINDA...
SAVAŞIN GALİBİ HAMAS MÜCAHİTLERİ VE GAZZE HALKIDIR.
Anlaşma sürecine olumlu katkı vermek
Doğa’dan Allah’a…
HASTALIK BİR NİMET MİDİR?
“Bedr’in Arslanları” kadar şanlı idiniz!!!
Kazanmak İçin Mücadele Gerek
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
İKİ DEYİM
Olmaklık Üzerine Bir Aynadan
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
Anadolu'da neredeyse her köyde, kasabada ve hatta dağ başlarında bulunan ve "eren” tabir edilen yatır veya evliya mezarları vardır. Bunların hepsinin de farklı farklı hikâyeleri bulunur. Ancak hepsinin de ortak bir noktası vardır ki; kime sorarsanız sorun orada yatan bu yatırların yani erenlerin adları Horasan Erenidir.
İran'dan Anadolu'ya, Balkanlara kadar Türklüğün ve İslam'ın bayraktarlığını yapan Horasan Erenleri kimlerdir? Kökleri kime ve neye dayanır? Nasıl ortaya çıkmışlar ve hangi amaçlarla hareket etmişlerdir? Bu erenlere adını veren Horasan neresidir? Türk ve İslam tarihindeki yeri ve önemi nedir?
Horasan farsça güneşin yükseldiği yer anlamına gelmektedir. Günümüzde İran devletinin üç eyaletinin adı olan Horasan, eskiden bugünkü İran, Afganistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan devletlerinin bazı bölgelerini içine alan geniş bir coğrafyanın adıydı.
İslam coğrafyacılarının genellikle anlattıklarına göre doğudan Huttel, Gur ve kısmen Sicistan ( Sistan ); güneyden Deştilût ve Kirman ile Rey arasındaki Fars toprakları; batıdan Deştikevîr'in batı kısmı ve Taberistan ile Cürcan; kuzeyden de Türkmenistan'ın bir bölümü, Hârizm ve Mâverâünnehir tarafından çevrilmiştir.
Bu bölgenin bizim için en önemli özelliği tarihin her döneminde yoğun bir Türk nüfusunun burada bulunmuş olmasından dolayıdır. Horasan bölgesi Halife Ömer zamanında İran'ın fethedilmesinin ardından Arap ordularının yeni hedefi olmuş, ancak bölgenin işgali ve Araplar tarafından ele geçirilmesi hiç de kolay olmamıştır. Bir kısmı Halife Ömer zamanında ele geçirilen Horasan bölgesinin İslam orduları tarafından fethi Halife Osman döneminde tamamlanmıştır.
Horasan Arap dili ve edebiyatı açısından da önem taşır; burada çok sayıda edip ve şair yetişmiştir. Horasan bölgesinde şairlerden başka Arap dili ve edebiyatı alanında değerli eserler vermiş birçok âlim ve edip yetişmiştir.
Horasan Hanefî mezhebinin yayıldığı, görüşlerinin öğretildiği ve hükümlerinin uygulandığı ilk bölgelerin başında gelir. Mezhebin eğitim, iftâ ve kazâ faaliyetlerinin sıkı biçimde yürütüldüğü, Hanefî fakihlerinin en yoğun bulunduğu şehir özellikle bu mezhebin yayılma dönemi boyunca Belh olmuş ve bu sebeple Horasan bölgesinde yaşayan Hanefî fakihlerine genellikle Belh meşâyihi adı verilmiştir.
Horasan tasavvuf tarihi açısından da önemli bir konuma sahiptir. Fetihlerden kısa bir süre sonra Belh, Nîşâbur ve Merv şehirlerinde ortaya çıkan ilk tasavvufî hareket yaygınlık kazanmıştır. O dönemde, I. (VII.) yüzyıldan itibaren "zühhâd” adı verilen ve dikkat çekenleri Fudayl b. İyâz, İbrâhim b. Edhem, Bişr el-Hâfî, Şakīk-ı Belhî, Hâtim el-Esam, Ahmed b. Harb, Muhammed b. Eslem et-Tûsî olan sûfîlerin yoğun faaliyetlerine rastlanmaktadır.
Ahmet Yesevi, Mevlana, Hacı Bektaş-ı Veli, Şems-i Tebrizi, Söylemez…v.b. erenler, Horasan'da yetişmiş, Anadolu'ya ışık yakmışlardır. İslamî ve insanî ışık burada yanmış, dünyaya medeniyet buradan yayılmıştır. (29 MART 2022)
12. KONYA KİTAP GÜNLERİ
SÖZÜN BİTTİĞİ YERLER
OLAYLARDAN DERS ÇIKARMAK
GAZZE, DÜNYAYA BARIŞI ÖĞRETECEK!
HEP YALAN SÖYLEDİLER
SUMUD, UMUT OLDU!
MAHALLEMİZİN ÇOCUĞU; “MAHALLE MEKTEBİ DERGİSİ”
GÜNDEMİMİZ GAZZE
YAŞADIKÇA
HAYDİ AKLIMIZI TERLETELİM