Bir Bayram Böyle Geçti

İnsanların hayatlarında unutamayacakları anlar vardır. Bunlar eğer iyi bir durum sergilerse, “iyi” olarak, kötü durum sergilerse, “kötü” olarak hafızalarda yer eder. İyilik de kötülük de unutulmaz.
İnsan, sosyal bir varlık olduğu için mutlaka başkalarıyla irtibata geçmek, başkalarıyla ilgilenmek, dertlerine çare bulmak için çabalamak, veren el olmak durumundadır. Bu duygu yaratılışta verilmiştir insana. Onun için cemaatle namaz, zekat, hac, kurban, sadaka v.b yardımlaşmalar devreye girer. İslâm'ın bu güzelliklerini iyi anlamak, en ince detayına kadar inmek zorundayız.
Kurbanı; “et bayramı”, ramazanı, “şeker bayramı, haccı, “turistik gezi” olarak benimsemek ve meseleyi yalnızca soyut akılla çözmeye kalkmak, yarı yolda kalmak ve espriyi anlamamak demektir.
Kurban; hem yardımlaşma, hem de Allah'a yakınlaşmadır. Zaten her yapılan iyilik, insanı Allah'a yaklaştırır. Bu bakımdan yüce yaratan; yoldaki bir engeli kaldırmayı sadaka, yani yaratıklara yardım ve destek olarak gördüğü için ibadet kabul etmiştir. her ibadet de cennete girmeye bir vesiledir! En büyük ödül de; her yaptığımızı Allah rızası için yapmaktadır.
Yılda bir kurban kesmekteki anlam; bizim et yememiz değil, hayatlarında et yüzü görmeyen insanların bu nimetlerden yararlanmalarını sağlamaktır. Bu yardımlaşma ister bizzat kendimizin kesmesiyle, isterse bir hayır kuruluşunun; -vakıf ve dernekler- kurbanları vekalet yoluyla kesip, dünyanın herhangi bir köşesinde bulunan; yardım bekleyen insanlara bu yönüyle ulaşabilmektir.
Her alanda iyi niyet görebilmek, Müslüman'ın şiarı olmalıdır. Her şeyi tenkit etmek, her şeyde kusur aramak, kara bir tablo çizmek ne İslâmidir ve ne de insanidir. Tabii ki hatalara, “hata” demek gerekir. fakat kendimiz hata içinde yüzüerken, günahlarımız boyumuzu aşmışken, başkalarına; “bu günahtan kurtul, hatadan vazgeç” demek yanlış olmaz mı? bunun adına, “ele verir talkını, kendi yutar salkımı”, “kendisi yardıma muhtaç bir gede, nerde kaldı gayrıya (Başkasına) himmet ede” denir.
Bayram Günleri

Kirlenen ruhlara rahmetler yağar,
Kararan güneşi gündüzler sağar,
Mutsuz gönüllere umutlar ağar,
Bayram günleri.

Ölü toprağın dirildiği an,
Bahçelerden güllerin derildiği an,
Berat defterlerinin verildiği an,
Bayram günleri.

Yıkık boyunlar tebessüm eder,
Küsler, kırgınlar teşerrüf eder,
Selamla birbirine hürmetler diler,
Bayram günleri.

Küçük, büyük herkes el ele..
Kibir yok, riya yok, hele velvele..
Esamisi okunmaz,
Bayram günleri.    (www.antoloji.com/kazim_ozturk)

Yılda bir kurban eder, halk-ı alem ıyd için
Dem be dem, saat be saat ben senin kurbanınam. (Fuzuli)


Yazarın Diğer Yazıları