KURBANLAR BİTMEDİ VE BİTMEZ

Kur'an

 

Hakkın kitabını, pasajı oku,

Kardeşlikler gelsin, yok olsun hüsran,

Resul kıssasından, mesajı oku,

Ölü kalp can bulsun, dirilsin insan!

 

Ayet nakış nakış, oya misali,

Gönüllere işli, her bir timsali,

Hicranı bitirir, Rabbe visali,

Kur'an rehber olsun, durulsun zaman!

 

Canı inşa eder, İslamî yolda,

Şerri alır gider, ihsanî elde,

Sevgiye tat katar, irfanî kulda,

Fikirlerle dolsun, sorulsun mekân!

 

Dünyaya sevgiyi, getirecek o,

Savaşları kini, bitirecek o,

Dostluğun tahtına, oturacak o,

Kur'an kapısından, girilsin her an!

 

Sadra şifa verir, okundukça hep,

Hüzün sona erer, dokundukça hep,

Sıcaklığı sarar, bakındıkça hep,

Gönüller verilsin, sarılsın canan!

Bir kurban bayramını daha geride bıraktık. Sadece kurban bayramını mı geride bırakıyoruz? Ramazan bayramı, ramazan ayı, üç aylar, hicret ayı olan Muharrem'i, Muharrem ayında pişirilen aşureyi, asırlardır yüreğimizi dağlayan, Müslümanları kahreden kerbelaları…

Bizleri Rabbe yakınlaştıran bütün güzellikleri geride bırakmıyor muyuz? "Yaratana kurban olurum” diyoruz. "Kurban olduğum Allah'ım” diye dilimizden duaları eksik etmiyoruz. Evet dualar dilimizde kalıyor, gönlümüze, davranışlarımıza, hayatımıza yansımıyor. Hep kavlî dua ile işi geçiştiriyoruz. İş, fiiliyata gelince yan çiziyor, savsaklıyor, tembellik ederek neredeyse Allah'a kafa tutacak hale geliyoruz.

Her iyi niyetle yapılan ve içinde Allah rızası olan davranış ibadettir ve her ibadet de yakınlaşmaya vesiledir yani kurban oluştur, kurbiyettir. Kurban oluşun en somut örneklerini; günde kıldığımız beş vakit namazda, yılda bir ay tuttuğumuz oruçta, ömrümüzde bir sefer gittiğimiz Hacda, verdiğimiz Zekâtta, sık sık vermek durumunda olduğumuz sadakalarda, insanlara karşı ahlaklı davranış sergilemekte, sadaka-i cariye adı verilen ve biz ölsek bile devam eden güzel davranışlar- ki adına ameli salih deniyor- bunların hepsi kurban olmaya götüren yollardır.

Kurban sadece bir hayvanı boğazlayıp kanını akıtmak değildir. Bunu yüce Mevla'mız Kur'an'da şöyle belirtir: "Kurbanların ne etleri ve ne kanları Allah'a ulaşmaz. O'na sadece takvanız ulaşır”. "Yüzünüzü doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Asıl iyilik Allah rızasıdır”.

Rabbimiz, söze değil, öze itibar ediyor. Lafa bakmıyor, uygulamaya değer veriyor. Onun için; "Sizin duanız olmasa Allah size niçin değer versin?” diye uyarıyor. Buradaki dua sadece kavlî dua değil, gerekeni yapmak yani ibadetlerimizde aksama yapmamak, itikadi konulardan taviz vermemek, Kur'an'ın bütün hükümlerine tam teslim olmak. Kur'an'a teslim olan, hayatını Kur'an eyleyen herkes Allah'a kurban olmuş yani yakınlaşmış demektir.

Vuslata Erer!

 

Âşıkları sarar, aşk bedende kor,

Öfkeleri silen, vuslata erer,

Nefretler bir ateş, sevgiler dekor,

Dostlarıyla kalan, vuslata erer!

 

Hala arıyorum, sevda içimde,

Ne hallere geldim, mecnun biçimde,

Benliğim kaybettim, Hakkı seçimde,

Mevla'sını bulan, vuslata erer!

 

Adını andıkça, içim kararır,

Sol yanım kanar da, benzim sararır,

Güvenemem asla, nefis kabarır,

Mesajları alan, vuslata erer!

 

Madde siliniyor, mana gelince,

Doğru biliniyor, Rabbi bulunca,

Lal oluyor diller, hali alınca,

Şer nefsini bilen, vuslata erer!

Yazarın Diğer Yazıları