YÖRÜKLERİN YÂRI, GEZGİN YÜREK

Konya ili Selçuklu ilçesi Tatköy'de dünyaya geldi. İlkokulu köyünde tamamladı. 1954'ten 1962'ye kadar köyde bir çocuğun yapabileceği her işi yaptı. Bazı öykülerine de yansıyan at, kuzu ve sığır çobanlığı bu döneme rastlar. 1963'te Konya Erkek Sanat Okulunun sınavını kazanarak bu okulun orta kısmına başladı. Bu okulun lise 1. sınıfında okuldan ayrıldı. 1967'de Fatma Oğuz ile evlendi. Bu evlilikten Kâzım, Hüseyin, Emine ve Şafak adlarında dört çocuğu oldu. 1968'de Yeni Konya gazetesinde gazeteciliğe başladı. 1972'de Yozgat'ta askerliğini tamamladı. 1975'te Kooperatifler Müdürlüğü'nde memurluğa başlamış ve 2001'de Tarım İl Müdürlüğü'nden emekli oldu.

Çocukluğundan gelen gezme tutkusunu fotoğraf ve yazılarıyla birleştiren Zeki Oğuz, hem gazeteci hem fotoğrafçı hem de yazar kimliğiyle birçok esere imza attı. Yeni Meram, Yeni Konya, Manşet, Konya Postası, Cumhuriyet Gezi, Siyah/Beyaz, İpek Yolu gibi dergi ve gazetelerde gezi ve köşe yazıları yazdı. İlk kişisel sergisini 1995'te Konya Güzel Sanatlar Galerisinde açtı. Konya Fotoğraf Amatörleri Derneğinin kurucu üyesi olup bu güne kadar 38 kişisel sergi açmış ve karma sergilere katılmıştır. Yörüklerle ilgili belgesel film çalışmaları da vardır.

Türkiye Yazarlar Birliği ve Türkiye Edebiyatçılar Derneği Konya Şubesi üyesi ve Konya Fikir Sanat Kültür Adamları Birliği Derneği'nin kurucu üyesidir.

1970'de Kavgadayız Her Saat adlı şiir, 1981'de de Bebek adlı öykü kitabı yayımlandı. Zeki Oğuz'un diğer öyküleri Varlık, Yaba Edebiyat, İnsancıl, Gerçek Sanat, Çağrı, Çalı, Eşik, Aykırı Sanat gibi dergilerde yayımlandı. 1997'de Konya Çalı Kültür Sanat Dergisini yayımlamaya başladı. 110 sayı yayımlanan Çalı dergisinde yaşayan değerlerimizle ilgili özel sayılar yaptı. Dergide sürekli olarak Konya kültürünün öne çıkmasını sağladı.

 

 

Yad Edilmez mi?

 

Zalimleri yakan ilahi nefes,

Ezelden ebede yad edilmez mi?

Ülkesi için çabalayan herkes,

Ezelden ebede yad edilmez mi?

 

İstikbali için sefere giden,

Değerlerimizi baş tacı eden,

İstiklali için ölümü tadan,

Ezelden ebede yad edilmez mi?

 

Hasbi insanların kadrini bilen,

Zor zamanlarında yanında olan,

Cömert insanlarla yan yana gelen,

Ezelden ebede yad edilmez mi?

 

Kâmil insanlarla birlikte kalan,

Yedi düvel ile dirlikte olan,

Kalbî sevgileri özünde bulan,

Ezelden ebede yad edilmez mi?

 

Tarihler yazarak gündem yapanlar,

Şuurlu ahvali her dem yapanlar,

Yaratılanları hem dem yapanlar,

Ezelden ebede yad edilmez mi?

 

 

Yolculuk

Hasret dolu günleri vuslatla buluşturan,
Görüşme sevincini yaşlarla tanıştıran,
Özlenen o yılları muştuya dönüştüren,
Hayata değer katar bu mukaddes yolculuk!

 

Her gidişte elveda sallanır ıslak mendil,
"Allah'a ısmarladık” hoş bir cümle güzel dil,
Yaşayan bütün canlar bu sırlı söze kefil,
Hayata değer katar bu mukaddes yolculuk!

 

Asumana yükselir semadan seslenirler,
Gece gündüz durmadan Hak söze yaslanırlar,
"La”ları elerler de "illa”dan beslenirler,
Hayata değer katar bu mukaddes yolculuk!

 

Dünyaya gelen herkes mezarla buluşuyor,
Hayat sermayesini ölümle bölüşüyor,
Allah'ın tüm kulları bu sona kavuşuyor,
Hayata değer katar bu mukaddes yolculuk!

 

Kimse mal mülk götürmez sonsuz olan sefere,
Sarılır sarmalanır bürünür o kefene,
İşlediği ameller sorulur her ölene,
Hayata değer katar bu mukaddes yolculuk!

Yazarın Diğer Yazıları