DEPREMLER KARŞISINDA DURUŞUMUZ NASIL OLMALI?
BU ŞEHRE VEFA BORCUM VAR
Kendi eliyle küçülen muhalefet
Bir Değerin Sessiz Vedası: Mahalle Bakkalı
E-MUHTIRA VE OSMANLI TOKADI
Küresel ekonomi durgunlukla yüksek enflasyon arsında bir bilinmezliğe sürükleniyor
PAMUK
Galibiyete Ciddiyetsizlik Yakışmadı
Ya 3 T’li (Tespit-Tenkit-Teklif) Konuşun, Ya da Ebediyen Susun!
Hüyük’te Turizm Bayramı
NAMAZIM, HER TÜRLÜ İBADETİM, HAYATIM VE ÖLÜMÜM ALLAH İÇİNDİR
REZİLLİK DİZ BOYU
Mart Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
İRAN – ABD İLİŞKİLERİ
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Herkesin üzerinde hem fikir olduğu en önemli ve bir türlü çözülemeyen sorunumuz eğitimdir. Her ne kadar terör, işsizlik, hayat pahalılığı, enflasyon vb. gibi sorunlarımız varsa da bunlar eskisi gibi gündemde değil artık.
Ak Parti hükümeti son on yılda hemen her konuda büyük atılımlar yaptı, ülkeyi dönüştürdü, geliştirdi. Bu tespiti yapanlara, yalaka diyenler de bunun farkındalar.
Neyse biz konumuza dönelim.
Hükümetlerin kendisine has bir eğitim politikası olduğu gibi, bakanların yani kişilerin de kendine has bir eğitim politikası oluyor.
Her ne kadar devlette devamlılık esas olsa da, önemli değişiklikler meydana geliyor bakanlar bile değişse.
Milli Eğitim Bakanlığının; kim gelirse gelsin, gelenler hangi politikayı uygularsa uygulasın, bir türlü içinden çıkılamaz hali sürüyor.
Yapısal değişiklikler zamanla yerine oturacak, ona bir sözümüz yok. Devrim niteliğinde değişiklikler yapıldığı zaman, hemen taşların yerine oturmasını beklemek acemice bir bekleyiş olur ki, bu denizi bir gecede boşaltmayı düşünenlerin sığlığıdır.
Benim asıl dikkat çekmek istediğim nokta:
Tüm okul yöneticilerini ilgilendiren ve bir türlü oturtulamayan yönetici atama işi.
Bu işi bu zamana kadar kim yaptıysa, tez elden o kişiler bu işten el çektirilmeli. Bu kadar çok değişen, kendi idealleriyle çelişen, insanları hop oturtup hop kaldıran, mahkemelerden dönen yönetmeliklerle milleti oyalamayı bıraksa bakanlık, birkaç okul müdürüne verse bu işi, emin olun çok tarafsız, işlevsel, hakkaniyet ölçüsünde bir yönetmelik şimdiye dek çoktan çıkmıştı.
Yönetici seçme yöntemi zaten başlı başına bir sorun, çok soru bilen, mevzuata hâkim, kanun ezberleyen kişilerin yönetici olması kadar saçma bir şey yokken, tutup sınav hâkimiyeti olan sistemle yöneticisi seçiyorlar.
Açın interneti, istediğiniz mevzuatı, kanunu, yönetmeliği anında bulursunuz.
Lider yetiştirme, lider seçme, inisiyatif alabilecek kişileri iş başına getirme gibi derdi olmayanların, eğitimde kalite beklemeye hakları yoktur.
Eğer bir bakanlık, öğretmenler içerisinde liderlik kapasitesi olanları seçip, isteyenleri de yönetici yapma yeteneğinden yoksunsa, o bakanlıkta sorunlar kartopu gibi gittikçe büyür ve çözülemez hale gelir.
Eğitimin niteliğinin artması her şeyden önce yapısal değişikliklere bağlıdır fakat bunları uygulama becerisi olmayan yöneticilerle siz sadece çelik çomak oynarsınız.
Kimse kusura bakmasın, şu an eğitimin kalitesi ayaklar altındaysa, bunun suçu, öncelikle adam gibi yönetici seçemeyen bakanlığın, ardından da yapılan reform niteliğindeki değişiklikleri uygulama becerisi gösteremeyen okul müdürlerinindir. Bedelini ödeyen de geleceğimizi emanet ettiğimiz çocuklarımızdır.
Her şehirde birkaç okul çok önemli başarılara imza atıyorsa, kaliteli öğrenciler yetiştiriyorsa, başarısız olan diğer okul yöneticileri şapkasını önüne koyup düşünmek zorundadır. Sadece yöneticiler değil, bakanlık düşünmeli bunu en çok.
Öyle her ortamda, ben şunu yaptım, bunu yaptım, demekle olmuyor.
Madem en çok bütçe eğitime ayrıldı, önce yönetici seçmek için harcayın parayı.
Eğitimde ülkenin boşa harcayacağı tek kuruşu olmadığı gibi, heba edilecek tek saniye zamanı da yoktur.
Kendi eliyle küçülen muhalefet
Dilli şeytan
Eski Türkiye güzeldi be!
Gençleri mehdi mi kurtaracak?
Sokağa ne zaman çıkılır?
Zihinlerde çizilen haritalar
Yusuf Tekin’in mücadelesi
Çözüm değil sonlandırma süreci
Eğitim de denetim de şart
Konforlu iş belediye başkanlığı