BU ŞEHRE VEFA BORCUM VAR
Kendi eliyle küçülen muhalefet
Bir Değerin Sessiz Vedası: Mahalle Bakkalı
E-MUHTIRA VE OSMANLI TOKADI
Küresel ekonomi durgunlukla yüksek enflasyon arsında bir bilinmezliğe sürükleniyor
PAMUK
Galibiyete Ciddiyetsizlik Yakışmadı
Ya 3 T’li (Tespit-Tenkit-Teklif) Konuşun, Ya da Ebediyen Susun!
Hüyük’te Turizm Bayramı
İNSANA YATIRIM YAPMAK
NAMAZIM, HER TÜRLÜ İBADETİM, HAYATIM VE ÖLÜMÜM ALLAH İÇİNDİR
REZİLLİK DİZ BOYU
Mart Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
İRAN – ABD İLİŞKİLERİ
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Evrensel kültür kazanında kaynıyoruz. Yanmadık tarafımız, kavrulmadık yerimiz kalmadı. Derin bir boşluğa savruluyoruz.
Yara almadık kutsalımız kalmadı. Ne zor günümüzde sığınacağımız bir barınağımız mevcut, ne başımız sıkıştığında sarılacağımız bir değerimiz var.
Ne kendimizi davayı anlatmaya memur bir tebliğci olarak görüyoruz, ne uğrunda canlarımızı feda edeceğimiz bir cihat aşkımız kaldı.
Sahi biz bu hale nasıl geldik?
Dünyaya açılıyoruz gerekçesiyle 1980'li yıllarda başlayan "batıya yöneliş” yolculuğumuz bitmek bilmiyor. Değişen dünyayı anlamaya çalışırken farkında olmadan hepimiz değiştik.
Ne, uğruna yarım asırdan fazla zaman harcadığımız Avrupa Birliği bizi kabul ediyor, ne gerisin geri özümüze dönebiliyoruz. Kaldık arafta…
Müslümanız diyoruz, yaşantımız Müslüman'a benzemiyor. Türk'üz diyoruz, Türklükten eser yok söylemimizde…
Nereye varmak istiyoruz? Ne yapmak istiyoruz? Hedefimiz ne?
Bilmiyoruz.
Ne oldu "Kızıl Ema” ülkümüze, ne oldu "İ'la-yı Kelimetullah” aşkımıza?
Hani "Muasır Medeniyet” seviyesinin üzerine çıkacaktık.
Hani "Muasır Medeniyet” seviyesinin üzerine çıkarken, Hazreti Mevlana'nın Pergel Metaforundan ayrılmayacaktık. Hani, bir ayağımız inancımız ve kültür değerlerimiz üzerinde sabit dururken, diğer ayağımızla 72 milleti, tüm dünyayı dolaşacaktık. Hani biz birilerine benzemeyecektik, birilerini kendimize benzetecektik. Hani biz sadece ve sadece kâinatın efendisi Hazreti Muhammed'e benzemeye çalışacaktık. Hani onun davası bizim davamız, onun söylemleri bizim hedefimiz olacaktı.
Nerede o mukaddes dava için tüm varlığını feda eden ecdadımız? Nerede, ahlak bozucu bir hareketi başlatanlara kendi yurtlarını dar eden Sultanlar? Nerede "Nizam-ı Alem” için at koşturan yiğitler?
Hepsini bir 31 Aralık gecesi kutlamasına mı heba ettik? Hepsini ucuz bir hindi karşılığında mı sattık? Hepsini parlak kâğıtlara yazıp bir çam ağacının dallarına mı astık?
Bu gece iyi bir düşünün.
Nerede o kutsal değerlerimiz.
Bir seher vakti duasıyla fabrika ayarlarımıza dönmeye ne dersiniz. "Yaşasın hicret- yaşasın medeniyet, hoşça kal eski Mekke cehaleti-merhaba Medine aydınlığı” demeye hazır mısınız?
Bunu dediğinizde, aydınlık sabahın çok da uzak olmadığını göreceksiniz?
Bir Değerin Sessiz Vedası: Mahalle Bakkalı
Aynı Depremi Bin Kere Yaşamak
CHP entübe aşamasında…
Konya’ya sağlıkta sessiz bir devrim
Biri cumhurbaşkanına söylesin, Konya’yı kaybediyoruz
Ya büyük bir kaos ya büyük bir savaş
CHP gerçek boykota hazır mı?
Ya Özgür Özel’in aklı başında değil, ya da….
Ak Parti Konya’da yeni dönemin şifreleri
İsimler değişiyor ama zulüm aynı zulüm