Giderek karmaşıklaşan modern yaşamda, evlilik birlikleri de çeşitli dinamiklerden etkileniyor. Bazen yolların ayrılması kaçınılmaz hale geldiğinde, bu sürecin en az hasarla ve en medeni şekilde yönetilmesi büyük önem taşıyor. Özellikle anlaşmalı boşanma, tarafların ortak iradesiyle hareket ederek hem hukuki hem de psikolojik açıdan daha sağlıklı bir ayrılık süreci sunuyor. Ancak bu süreç, basit gibi görünse de, tarafların gelecekteki haklarını doğrudan etkileyen kritik detaylar barındırıyor. Yeni Konya Gazetesi olarak, bu önemli konuyu İstanbul Barosu avukatlarından, boşanma hukuku alanındaki çalışmalarıyla tanınan Avukat Doğa Eser Eserçelik ile konuştuk. Kendisi, özellikle anlaşmalı boşanma avukatı olarak edindiği tecrübeleri bizlerle paylaştı.
Anlaşmalı Boşanma Tam Olarak Nedir ve Neden Bu Kadar Çok Tercih Ediliyor?
Av. Doğa Eser Eserçelik: Anlaşmalı boşanma, Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen, eşlerin boşanma ve boşanmanın tüm sonuçları (nafaka, tazminat, velayet ve mal paylaşımı) üzerinde tam bir mutabakata vararak evlilik birliğini sona erdirmesidir. Bu yöntemin temel taşı, tarafların ortak iradesidir. Çekişmeli boşanma davalarının aksine, bu süreçte tarafların birbirini suçlaması, kusur ispatı veya uzun süren tanık dinlemeleri gibi yıpratıcı aşamalar bulunmaz. Eşler, hazırladıkları bir "anlaşmalı boşanma protokolü" ile mahkemeye başvururlar ve hakim, tarafların iradesinin özgürce oluştuğuna ve protokolün (özellikle çocuklar varsa) hukuka uygun olduğuna kanaat getirdiğinde boşanmaya karar verir. Günümüzde bu yöntemin sıkça tercih edilmesinin ana sebebi, hız ve gizliliktir; süreç genellikle tek celsede, haftalar içinde sonuçlanır.
Taraflar için en önemli avantajlardan biri de sürecin kontrolünün kendilerinde olmasıdır. Çekişmeli bir davada, kararı nihayetinde hakim verir; ancak anlaşmalı boşanmada, taraflar kendi geleceklerini kendileri şekillendirirler. Bu durum, özellikle boşanma sonrası iletişimi (çocuklar nedeniyle) sürdürmek zorunda olan ebeveynler için psikolojik olarak büyük bir rahatlama sağlar. Ekonomik olarak da daha az maliyetlidir; zira yıllarca sürebilecek bir davanın getireceği avukatlık ücretleri, bilirkişi masrafları ve diğer yargılama giderleri ortadan kalkar. Taraflar, enerjilerini uzun bir yargılamaya değil, yeni hayatlarını kurmaya odaklarlar. Bu nedenle, bir boşanma avukatı rehberliğinde hazırlanan sağlam bir protokol, iki taraf için de en adil ve en hızlı çözümü sunar.

Bir Davanın Anlaşmalı Boşanma Olarak Kabul Edilebilmesi İçin Gerekli Şartlar Nelerdir?
Av. Doğa Eser Eserçelik: Anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için kanun koyucu tarafından belirlenmiş katı ve net şartlar bulunmaktadır; bu şartlar yerine getirilmeden davanın bu kapsamda görülmesi mümkün değildir. İlk ve en temel şart, evliliğin en az bir yıl sürmüş olmasıdır. Kanun koyucu, yeni evli çiftlerin anlık kararlarla evliliklerini bitirmesinin önüne geçmek ve bir düşünme süresi tanımak amacıyla bu bir yıllık asgari süreyi şart koşmuştur. Eğer evlilik bir yılı doldurmamışsa, taraflar her konuda anlaşsalar dahi "anlaşmalı boşanma" yoluna gidemezler; bu durumda çekişmeli bir dava açmaları ve boşanma sebeplerini (örneğin şiddetli geçimsizlik) ispatlamaları gerekir. Bu bir yıllık süre, resmi nikah tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar geçen süredir.
İkinci kritik şart, tarafların ya birlikte başvurması ya da bir eşin açtığı davayı diğer eşin kabul etmesidir. Bu, boşanma iradesinin ortak olduğunu gösteren temel bir usul kuralıdır. Ancak irade beyanı yeterli değildir; bu iradenin somutlaştırıldığı bir protokol gereklidir. Üçüncü ve belki de en önemli şart, tarafların boşanmanın mali sonuçları (yani yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat) ile çocukların durumu (velayet ve çocukla kişisel ilişki kurulması) konularında tam bir mutabakata varmış olmaları ve bu mutabakatı bir protokole bağlamalarıdır. Bu protokolde hiçbir muğlak ifade kalmamalı, tüm detaylar net bir şekilde yazılmalıdır.
Son şart ise, hakimin tarafları bizzat duruşmada dinlemesidir. Anlaşmalı boşanma davaları, avukatlar aracılığıyla takip edilse bile, tarafların bizzat duruşmaya gelip gelmedikleri ve protokolü özgür iradeleriyle imzaladıklarını teyit etmeleri zorunludur. Hakim, tarafları dinler, protokolü inceler ve özellikle çocukların üstün yararının gözetilip gözetilmediğini denetler. Eğer hakim, protokolü uygun bulmazsa veya tarafların iradesinden şüphe duyarsa, değişiklik yapılmasını isteyebilir veya davayı çekişmeliye dönüştürebilir. Bu nedenle sürecin hukuki zeminde doğru yönetilmesi hayati önem taşır.
Madem Taraflar Anlaşmış, Neden Bir "Boşanma Avukatı" Desteğine İhtiyaç Duyulsun?
Av. Doğa Eser Eserçelik: Bu, bize en sık yöneltilen sorulardan biridir. Taraflar "Biz zaten her konuda anlaştık, internetten bir protokol indirip doldururuz" şeklinde düşünebiliyorlar. Ancak bu yaklaşım, geri dönülemez hak kayıplarına yol açma potansiyeli taşır. Anlaşmalı boşanma avukatı, sürecin sadece hızlı bitmesini değil, doğru bitmesini sağlar. Boşanma protokolü, bir mahkeme ilamı, yani bir kanun hükmünde karar niteliğindedir ve imzalandıktan sonra (özellikle mali konularda) değiştirilmesi neredeyse imkansızdır. Örneğin, "Tüm alacaklarımdan feragat ediyorum" gibi basit bir cümle, belki de yıllarca emek verdiğiniz mal varlığı rejiminden kaynaklanan katılma alacağınızı kaybetmeniz anlamına gelebilir.
Bir boşanma avukatı, öncelikle tarafların haklarını bilmelerini sağlar. Taraflar neyden vazgeçtiklerini veya neyi kabul ettiklerini tam olarak anlamalıdır. Avukat, protokolü hazırlarken sadece o anı değil, geleceği de düşünür. Örneğin, iştirak nafakasının (çocuk için ödenen nafaka) her yıl hangi oranda artacağı (TÜİK ÜFE/TÜFE ortalaması gibi) netleştirilmezse, ileride bu basit konu için bile yeni bir dava açmak gerekir. Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde, bir İstanbul Avukat olarak edindiğim tecrübe, mal paylaşımı konusunun (gayrimenkuller, şirket hisseleri, araçlar) çok daha karmaşık olduğunu göstermektedir. Avukat, bu mal varlıklarının doğru değerlendirilmesi ve adil bir şekilde paylaştırılması için teknik dili kullanır, müvekkilinin haklarını korur.
Anlaşmalı Boşanma Protokolü Hazırlanırken Yapılan En Yaygın Hatalar Nelerdir?
Av. Doğa Eser Eserçelik: Protokol hazırlamak, bir denge ve öngörü sanatıdır. Tarafların, o anki duygusallıkla veya bir an önce bitirme telaşıyla yaptıkları küçük hatalar, gelecekte büyük mağduriyetlere sebep olmaktadır. En sık gördüğümüz hata, muğlak ve yoruma açık ifadeler kullanmaktır. Hukuk, netlik ister. "Baba, çocukları dilediği zaman görebilir" veya "Eşine münasip bir miktar tazminat ödeyecektir" gibi ifadeler, icra edilebilirlik açısından hiçbir anlam taşımaz. Kişisel ilişkinin (görüş günlerinin) hangi gün, hangi saat aralığında olacağı, bayramlarda ve tatillerde nasıl bir düzen uygulanacağı dakikasına kadar net yazılmalıdır. Aksi takdirde, her görüşme yeni bir kriz ve potansiyel bir icra takibi demektir.
Bir diğer büyük hata, mal paylaşımı kalemlerinin eksik bırakılmasıdır. Taraflar bazen banka kredili bir konutu veya bir aracı protokole yazmayı unuturlar veya "Onu sonra aramızda hallederiz" derler. Boşanma kesinleştikten sonra "aramızda halletmek" mümkün olmayabilir. Protokolde yer almayan bir mal varlığı, boşanmadan sonra ayrı bir "mal paylaşımı davası" konusu olur ki bu da anlaşmalı boşanmanın tüm ruhuna aykırıdır. Ayrıca, ziynet eşyaları (düğün takıları) konusunda da net bir düzenleme yapılmaması, kadınların bu konudaki haklarını kaybetmelerine yol açabilmektedir. Protokolde, "Tarafların ziynet eşyası konusunda bir talebi yoktur" ifadesi, bir feragat anlamına gelir ve sonrasında bu takıları talep edemezsiniz.
Bu süreçte yapılan hataları somutlaştırmak gerekirse, en kritik olanları şunlardır:
- Velayet ve Kişisel İlişki Hataları:
- Çocukla görüşme saatlerinin (örneğin, Cuma 18:00 - Pazar 18:00) netleştirilmemesi.
- Sömestr, yaz tatili ve dini bayramlar için özel bir planlama yapılmaması.
- Çocuğun eğitim ve sağlık giderlerine kimin, ne oranda katılacağının belirtilmemesi.
- Mali Hatalar (Nafaka ve Tazminat):
- İştirak nafakası için yıllık artış oranının (örn: Yİ-ÜFE) belirlenmemesi.
- Maddi/manevi tazminatın net bir rakam olarak yazılmaması veya ödeme takviminin belirsiz olması.
- "Birbirimizden nafaka veya tazminat talebimiz yoktur" ifadesinin, yoksulluk nafakasından da feragat anlamına geldiğini bilmeden imzalanması.
- Mal Paylaşımı Hataları:
- Gayrimenkullerin tapu devir tarihlerinin net olmaması.
- Araçlar, banka hesapları veya şirket hisselerinin protokole dahil edilmemesi.
- Ev eşyalarının paylaşımının netleştirilmemesi.
Anlaşmalı Boşanma Duruşması Nasıl İşler? Süreç Ne Kadar Sürer?
Av. Doğa Eser Eserçelik: Anlaşmalı boşanma duruşmaları, çekişmeli davaların aksine oldukça hızlı ve prosedürel bir nitelik taşır. Taraflar, usulüne uygun hazırlanmış dava dilekçesi ve protokol ile Aile Mahkemesi'ne başvurduktan sonra, mahkemenin yoğunluğuna bağlı olarak genellikle birkaç hafta sonrasına bir duruşma günü verilir. Bu duruşma, tek celsedir ve genellikle 10 ila 15 dakika sürer. Tarafların (ve eğer varsa avukatlarının) duruşmada bizzat hazır bulunmaları yasal bir zorunluluktur. Bu, sürecin en önemli anlarından biridir çünkü hakim, taraflarla doğrudan temas kurar ve iradelerinin hür olup olmadığını gözlemler.
Duruşma başladığında, hakim önce tarafların kimlik tespitini yapar. Ardından, mahkemeye sundukları protokolü okuyup okumadıklarını, anladıklarını ve bu protokoldeki şartları özgür iradeleriyle mi kabul ettiklerini her iki tarafa da ayrı ayrı sorar. Buradaki amaç, taraflardan birinin baskı altında olup olmadığını anlamaktır. Hakim, özellikle protokolün çocukların menfaatine (çocuğun üstün yararı ilkesi) uygun olup olmadığını titizlikle inceler. Eğer hakim, protokolü kamu düzenine veya çocukların yararına aykırı bulursa ya da tarafların beyanlarında bir çelişki sezerse, boşanmaya karar vermeyip protokolda değişiklik yapılmasını isteyebilir veya davayı çekişmeliye çevirebilir. Ancak her şey usulüne uygunsa, hakim "Tarafların anlaşmalı boşanmalarına..." şeklinde başlayan kararı o an verir ve dava tek celsede sonuçlanır.
Son Olarak, Boşanmayı Düşünen Çiftlere Genel Bir Tavsiyeniz Ne Olurdu?
Av. Doğa Eser Eserçelik: Boşanma, bir son olduğu kadar, her iki taraf için de yeni bir başlangıçtır. Bu sürecin bir savaşa dönüşmesi, en çok tarafların kendilerine ve varsa ortak çocuklarına zarar verir. İlk tavsiyem, eğer evliliği kurtarmak için en ufak bir ihtimal varsa, bir aile terapistinden veya danışmandan profesyonel destek almalarıdır. Bazen iletişim eksiklikleri, aşılamayacak sorunlar gibi görünebilir. Ancak, boşanma kararı kesin ise, bu kararın nasıl uygulanacağı konusunda medeni bir tutum sergilemek, tüm tarafların yararınadır. Özellikle anlaşmalı boşanma seçeneği, bu medeni tutumun hukuki karşılığıdır. Taraflar, birbirlerini düşman olarak değil, bir dönemi birlikte kapatan iki yetişkin olarak görmelidir.
Bu noktada bir anlaşmalı boşanma avukatı olarak şu alıntıyı yapmak isterim:
"Hukukta en kötü barış, en iyi savaştan daha iyidir. Anlaşmalı boşanma, tarafların kendi barış antlaşmalarını imzalaması demektir. Biz avukatların görevi ise bu antlaşmanın adil, kalıcı ve her iki tarafın da gelecekteki haklarını koruyan sağlam temeller üzerine inşa edilmesini sağlamaktır."
Son olarak, özellikle İstanbul gibi metropollerde yaşayan çiftler için; gerek İstanbul Avukat ağının yoğunluğu gerekse davaların karmaşıklığı nedeniyle, süreçlerini mutlaka hukuki destek alarak yürütmelerini tavsiye ederim. İnternetten bulunan hazır protokoller, sizin özel durumunuza (mal varlığınıza, çocuklarınızın ihtiyaçlarına) uymaz. Her aile dinamiktir ve her boşanma kendine özgü bir hukuki terzilik gerektirir. Süreci öfkeyle değil, mantıkla ve profesyonel bir rehberlikle yönetmek, gelecekte "keşke" dememenin tek yoludur. Önemli olan, en az hasarla ve en adil şekilde yeni bir sayfa açabilmektir.
Kaynak: Bülten