Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 752. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri, 7 Aralık'ta "Huzur Vakti" teması ile başladı ve Mevlana Kültür Merkezi'ndeki Şeb-i Arus töreniyle sona erdi.
752 yıl önce çok sevdiği Rabbine kavuşma gününe "Düğün Gecesi" anlamına gelen "Şeb-i Arus" diyen Hazreti Mevlana'nın anısına düzenlenen tören, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı'nın Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Gönül dostlarını aynı çatı altında buluşturan gecenin açılış konuşmasını Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay gerçekleştirdi.
"Ölüm Bir Yok Oluş Değil, Asla Dönüştür"
Başkan Altay konuşmasında, gecenin manevi önemine dikkat çekerek şunları söyledi: "Bu gece, ayrılığın sevinçle karşılandığı; ölümün bir yok oluş değil, asla dönüş olduğu hakikatini idrak ettiğimiz müstesna bir gecedir."
Altay, Hazreti Mevlana'nın sözlerini aktararak şöyle devam etti: "Hz. Mevlânâ: 'Ne akarsu balıktan doyar, ne de balık o akarsuya kanar. Ne cihanın canı âşıklardan sıkılır ne de âşık o cihanın canından doyup usanır' buyurur. İşte bu dinmek bilmeyen ilâhî aşk, insanı hayattan koparan değil; hayatın özüne, hakikatin merkezine taşıyan bir diriliştir."
Başkan Altay, Şeb-i Arus'un anlamını da açıklayarak, "Şeb-i Arûs, firkatin vuslata dönüştüğü; benliğin susup teslimiyetin konuştuğu ilâhî bir buluşmadır. Mevlâna'nın; 'Tohum toprağa düşse onun için öldü denebilir mi?' sözü de bu hakikatin bir tecellisidir" ifadelerini kullandı.

Vali Akın: "Gönlün Huzuru, Gönül Sahiplerinin Huzurundadır"
Törende kürsüye gelen Vali İbrahim Akın ise "gönlün huzuru, gönül sahiplerinin huzurundadır" temasıyla konuşmasını şekillendirdi. Vali Akın şunları söyledi: "Bu süre zarfında büyük bir teveccühle programlarımızı tamamladık. Mevlâna Kültür Merkezi ve şehrimizin farklı mekânlarında icra edilen etkinliklerimiz, Hazreti Mevlâna'nın öğrettiği gibi ham gönülleri pişmeye, pişenleri yanmaya davet eden asırlık huzur yolculuğunun parçası oldu. Zira bu yolculuk, dilden dile, gönülden gönüle aktarılan bir irfan zincirinin bugün de aynı hikmetle sürmesidir."
Vali Akın, Şeb-i Arus'un evrensel boyutuna da değinerek, "Şeb-i Arus, tasavvufta 'düğün gecesi' olarak nitelendirilir. Bu vuslat anlayışı, ülkemizin ve dünyanın dört bir yanından gelen tüm insanları aynı hakikatin etrafında birleştiren ve yazılı olmayan bir gönül sözleşmesidir. Bu itibarla Hazreti Mevlâna'nın öğretileri hem ulusal hem de uluslararası düzlemde, insanlığın ortak vicdanına seslenen bir barış ve hoşgörü çağrısı olmayı sürdürmektedir" dedi.

Bakan Ersoy: "Mevlana'yı Anlamak Herkesin Sorumluluğudur"
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da törende konuşma yaparak, Mevlana'nın manevi mirasının önemine vurgu yaptı. Bakan Ersoy, "Bir gün Mevlânâ'ya 'Âşıklık nedir?' diye sormuşlar… 'Ben ol da bil…' demiş Hazret" diyerek sözlerine başladı.
Ersoy, Mevlana'nın kimliğini netleştirerek şunları söyledi: "Söz konusu Mevlânâ olunca şu noktayı her daim hatırlamak önemlidir: O, bugün insanlığa ışık olan kıymetli sözlerini edebî kaygı ile kaleme almış bir şair yahut yazar değildir. Allah aşkından, Peygamber sevgisinden beslenen; kaynağı Kur'an yolu İslam olan bir tasavvuf ehlidir."

Bakan, Mesnevi'nin evrensel değerine de değinerek, "Kadın-erkek, yaşlı-genç hatta çocuk, dini ve milliyeti her ne olursa olsun, herkes için Mesnevî'de bir nasip, bir hisse mutlaka vardır. Eserin dünyanın birçok diline çevrilmiş olması da bundandır" ifadelerini kullandı.
Ersoy, Semâ töreninin önemine de dikkat çekerek, "Mevlevî Semâ Töreni, 2008 yılında UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi'nde yerini almış özgün bir değerimizdir" dedi.
Bakan Ersoy, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Mevlânâ'yı şair, Mesnevî'yi şiir kitabı, Semâ'yı dans gösterisi diye göstermeye çalışanlar bilsin ki bizim olanı bize yabancılaştırmaya, bozmaya, çarpıtmaya Allah'ın izniyle kimsenin gücü yetmez."
Konuşmaların ardından sahneye çıkan sanatçı Ahmet Özhan, seslendirdiği ilahilerle izleyicileri mest etti. Törende Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Safi Arpaguş da Mesnevi sohbetinde bulundu.

Semazenler Döndü, Manevi Hava Doruğa Çıktı
Gönül dostlarının merakla beklediği an, musiki nameleriyle birlikte gerçekleşti. Aşka gelen semazenlerin Allah'ı zikretmek için dönmeye başladıkları o an, salondaki manevi hava doruk noktasına ulaştı.
KONTV, düğün gecesini yayınlarıyla bütün dünyaya naklen ulaştırdı. Gece, okunan Kuran-ı Kerim ve duayla sona erdi.
Hazreti Mevlana'nın "Hamdım, piştim, yandım" sözleriyle özetlediği hayat yolculuğu, 752 yıl sonra da verdiği mesajlarla tazeliğini korumaya devam ediyor.
Kaynak: Haber Merkezi