Aşık Veysel'in 1960 yılında yaptırdığı ev, 2012 yılında Sivas Müze Müdürlüğü tarafından restore edilerek müzeye dönüştürüldü.
7 Aralık 2012'de açılışı gerçekleştirilen Aşık Veysel Müzesi'nin yıllar içinde bir çok rehberi oldu.
Müzenin rehberliğini yapan ozanın torunu Cemal Şatıroğlu'nun ölümü üzerine bu görevi, Aşık Veysel'in yol arkadaşlarından Eyüp Güleryüz'ün oğul Mustafa Güleryüz üstlendi.
Yaşam hikayesini ve Aşık Veysel'le olan anılarını AA muhabirine anlatan Güleryüz, babasının da büyük ozan gibi gözlerinin görmediğini belirtti.
Aşık Veysel ile babasının dostluğunun bundan kaynaklanmış olabileceğini vurgulayan Güleryüz, "Biz büyüyüp iş sahibi olana kadar babam ve annem çok sefillik çekti. Ben inşaat işleriyle uğraştım, daha sonra da bahçe kurulum işi yaptım. Yaklaşık 9 yıl önce buranın görevlisi Aşık Veysel'in torunu Cemal ölünce beni müzeye görevli yapmak istediler. Bugüne kadar hiç kimsenin emri altında çalışmamıştım ama Aşık Veysel, babamın yol arkadaşı olduğu için bu işi kabul ettim." dedi.
Güleryüz, Aşık Veysel öldüğünde 23 yaşında olduğunu ve onu defalarca dinleme fırsatı bulduğunu kaydetti.
Aşık Veysel'le olan anılarından bazılarını aktaran Güleryüz, şunları kaydetti:
"Babamın da gözleri görmüyordu ama Aşık Baba kadar değildi. Aşık Baba'nın gözleri tamamen görmüyordu. Babamla kader arkadaşıydılar, yol arkadaşıydılar. Sürekli dertleşirlerdi. Babam Aşık Veysel'in yanından hiç ayrılmazdı. Aşık Veysel Anadolu'yu 'Küçük Veysel' olarak bilinen Veysel Erkılıç ile gezmiş. Küçük Veysel 1960'ta kalp krizinden vefat etmiş. Bunun üzerine Aşık Baba 'Asıl şimdi kör oldum.' demiş. Aşık Baba'nın ayağı çamur olmazdı. Köyde bulunanlar bir gün 'Veysel senin ayağın neden çamur olmuyor?' dediler. O da 'Ben sizin gibi kör müyüm?' diye cevap verdi. Bu konuşma olduğunda ben de oradaydım."
Müzeye yılda 20 binin üzerinde ziyaretçi geldiğini vurgulayan Güleryüz, "Buraya gelen misafirlerimizi güler yüzle karşılıyorum. Misafirlerimiz müzede Aşık Baba'nın vefat ettiği odayı ve yatağı görüyorlar. Oturma odasını, mutfağını ve kullandığı bazı eşyaları burada görebiliyorlar. Buraya gelen misafirlere Aşık Baba'yla hem bizzat yaşadığım anıları hem de babamın bana aktardığı anıları anlatıyorum. Burada olmaktan, Aşık Baba'nın anılarını insanlara anlatmaktan mutluluk duyuyorum." ifadelerini kullandı.