Cumhuriyet Halk Partisi'nin içinde fırtınalar kopuyor. Mahkeme kapılarında süren tartışmalar, kulislerde dolaşan kayyum senaryoları, teşkilatlardaki huzursuzluk… Bütün oklar dönüp dolaşıp bir ismin üzerine çevriliyor: Kemal Kılıçdaroğlu.
İyi de, Kılıçdaroğlu'nun suçu ne?
Kılıçdaroğlu, bundan iki yıl önce kurultayı kaybetti. Üzüldü ama polemiğe girmedi, köşesine çekildi. Bugün yaşanan kaosun fitilini o ateşlemedi. Şikâyeti yapan bizzat CHP'nin kendi içindekiler. CHP'de yaşananların müsebbibi olarak Erdoğan'ın gösterilmesi halk nezdinde karşılık bulmadı. Hukukçular bizatihi CHP'lilerin şikayeti üzerine harekete geçti. Savcılar konu ile ilgili soruşturma yapmasaydı kendileri suçlu olacaktı.
Yıllarca partiyi yönetmiş, milletvekillerini seçmiş, örgütleri dizayn etmiş Kılıçdaroğlu'na bugün hakaretler, küfürler, tehditler yöneltiliyor. Nedeni Kılıçdaroğlu'nun kayyum olarak atanma ihtimali.
İşin ilginç yanı Kılıçdaroğlu bu konuda da henüz ağzını açmış değil.
CHP'nin tutumu halk arasında çokça bilinen şu ifade ile örtüşüyor;
"Eşeğini dövemeyen, semerini döver.” Söz, Kılıçdaroğlu'ndan ve mecliste dışarı…
Kaynak: Haber Merkezi