Bu makalemizde Genel Cerrah Doç. Dr. Didem Öncel Yakar Safra kesesi taşları ve safra kesesi ameliyatı ile ilgili sorularınıza cevaplar veriyor.
Genel Cerrahi pratiğinde en sık gördüğümüz hasta gruplarından birini safra kesesinde taş (kolelityazis) saptanan kişiler oluşturmaktadır. Rutin tarama (check-up), başka nedenlerle istenmiş tetkikler ya da mide-sindirim sistemine ait şikayetler nedeniyle yapılan incelemeler sırasında, çoğunlukla Ultrasonografide, safra kesesi taşı saptanan hasta ileri değerlendirme için Genel Cerrahi bölümüne yönlendirilir.
Cerrahi adını duyduğu andan itibaren hem hastaların hem yakınlarının aklında bir dizi soru zinciri başlar: Ameliyat olmama gerek var mı?, ameliyat olmasam ne olur?, hemen mi olmam gerekiyor, ertelersem ne olur?, ne kadar istirahat etmem gerekir?, evdeki işlerimi/çocuklarımı/işimi nasıl ayarlamam gerekiyor?
Son derece doğal olan bu sorular hastanın zihnini kurcalarken, biz doktorların aklında tek bir soru olur: Safra kesesinde taş saptanmış bu kişinin ameliyat olmasına gerek var mı?
Doktorunuz bu süreçte sizin şikayetlerinizi dinler, fizik muayenenizi yapar, gerekli kan ve görüntüleme tetkiklerini ister, sonuçlarını değerlendirir. Güncel tıbbi kılavuzlarda çok net belirtilen yol haritalarını alanındaki deneyimi ile birleştirerek sizin için en doğru tedavi seçeneği hakkında karar verir.
Günümüzde, birkaç istisnai durum haricinde, şikâyete neden olmamış safra kesesi taşlarına ameliyat önerilmemektedir. Sadece kontrol amaçlı ya da başka bir nedenle yapılan tetkiklerde tesadüfen saptanmış safra kesesi taşı var ve hastanın bu patolojiye bağlı hiçbir sorunu yoksa tedavi önerilmez. Safra kesesinde taş olan hastaların büyük çoğunluğu (yaklaşık %80) hayat boyu hiç şikâyet yaşamaz, bu soruna yönelik hiçbir tedavi gerektirmez.
Safra kesesinde taş saptanan ve karında şişkinlik, hazımsızlık, mide-sırt-sağ yan ağrısı, belirli yiyeceklerden uzak durma gibi şikayetleri olan hastalara ise hem olası komplikasyonlardan korunmaları hem hayat kalitelerinin iyileştirilmesi amacıyla safra kesesinin cerrahi olarak alınması (kolesistektomi) önerilir. Bu grup hasta planlı ameliyat için en uygun gruptur. Yani, hastanın ve doktorun ameliyat süreci ile ilgili planlama yapma imkânı bulunmaktadır. Ancak safra kesesi iltihabı, safra yolu tıkanıklığına bağlı sarılık, pankreas iltihabı gibi ciddi komplikasyonlar ile başvuran hastanın acil olarak yatırılması, gerekli ameliyat öncesi işlem ve hazırlıkların tamamlanmasını takiben hızla ameliyat edilmesi gerekir.
İster semptomatik (şikayete yol açmış) ister asemptomatik (şikayete yol açmamış, tesadüfen saptanmış) safra kesesi taşı varlığında, bu süreçleri en doğru yönetebilecek kişi Genel Cerrahi uzmanıdır. Tanı konulduktan sonra başvurulan Genel Cerrah size ameliyat önerirse, gerekli tüm açıklamaları detaylı olarak yapar. Doğru tanı ve değerlendirme ile safra kesesi ameliyatı önerilen hastaya, ameliyat ihtiyacının acil olup olmadığı bilgisi verilir. Acil ameliyat gerektiren durumlarda hızla hareket edilmelidir. Planlı ameliyat önerilen hasta grubu ise ameliyat olmalı mıyım? düşüncesi ile zaman kaybetmemelidir. Tıbbi veriler, cerrahi kararı verilen safra kesesi taşı olan hastalarda ameliyatın geciktirilmesinin hem aradaki süreçte devam eden şikayetler hem ameliyat sırası ve sonrası görülen safra ilişkili komplikasyonlarda artışa sebep olması nedeniyle, aslında hastaya zarar verdiğini ortaya koymaktadır.
Tüm bu nedenlerle, tanı konulmuş safra kesesi taşı olan kişilerin, bu alanda deneyimli Genel Cerrahi uzmanına başvurmaları ve onun yönlendirmeleri doğrultusunda sürece uyum göstermeleri kendi çıkarları açısından en doğru yaklaşımdır.
Karaciğerin ürettiği ve yağların sindirimi için gerekli olan safranın bir kısmını depolamak ve konsantre etmek (yoğunlaştırmak) görevleri olan safra kesesi, ismiyle uyumlu bir şekilde karaciğerin altında bulunan kese şeklinde bir organdır. Safra içindeki kimyasal bileşimin dengesiz hale gelmesi ile oluşan safra taşları son derece sık görülmektedir. Yaklaşık her 10 kişiden birinde bulunduğu bildirilmektedir. Bu derece sık olmasına rağmen her kişide semptom oluşturmaz. Şikâyete yol açmayan safra kesesi taşlarının tedavi edilmesine de gerek yoktur. Safra kesesi ameliyatı semptom görülmesi veya hekimin diğer nedenlerle cerrahi işlem kararı vermesi durumunda gündeme gelir. Laparoskopik kolesistektomi yani safra kesesinin kapalı yöntemle çıkartılması yöntemi ile başarılı sonuçlar alınmaktadır.
Yirmi beş yılı aşkın hekimlik deneyimiyle Türkiye'nin saygın kadın cerrahları arasında yer alan Doç. Dr. Didem Öncel Yakar'ın uzmanlık alanları arasında, karaciğer naklinin yanı sıra karaciğer-safra yolları- pankreas hastalıklarının tedavisi ve laparoskopik kolesistektomi önemli bir yer tutuyor.
Hayatımızın her anında sağlık bizimle olsun.
Kaynak: Bülten