DOLAR
42,10
EURO
48,85
STERLİN
56,28
GRAM
5.807,25
ÇEYREK
9.557,05
YARIM ALTIN
19.018,93
CUMHURİYET ALTINI
37.975,71

Aydınlar Ocağı’nda iki değerli isim Salı Sohbetleri’nde anıldı

 Aydınlar Ocağı’nda iki değerli isim Salı Sohbetleri’nde anıldı
Konya Aydınlar Ocağının düzenlediği Selçuklu Salı Sohbetlerinde bu hafta sanayici ve kitaphan Mustafa Sinan Ümit geçen hafta 106 yaşına giren, Konya’nın hayırsever iş adamı Halil İbrahim Sayar ile Konyalı ünlü tarihçi merhum Prof. Dr. Faruk Sümer’i anlattı.

Konevi Derneği Salonundaki programın açılış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı başkanı Dr. Mustafa Güçlü Konya'nın değerli hayırsever ve kültür insanlarının olduğuna dikkat çekerek "Halil İbrahim Sayar amcamızın yeni yaşını geçen hafta bir programla tebrik ettik. Bugün de hem Sayar amcamız ile hem de Prof. Dr. Faruk Sümer ile iyi diyalogları olan Mustafa Sinan Ümit'ten dinleyeceğiz” dedi.

Daha sonra kürsüye gelen Mustafa Sinan Ümit fotoğraf gösterimleri eşliğinde hayırsever iş adamı Halil İbrahim Sayar hakkında bilgiler verdi. 1888 yılında dünyaya gelen babası Sıtkı Sayar'ın kökten Silleli bir yapı ustası olduğunu ve Kayalıpark civarındaki PTT ve Ziraat Bankası ile Yapı Kredi Bankasının taşeronluğu yaptığını anlatan Ümit, "Sıtkı Bey Bu kazançla Kapu Camii civarında Nalburiye dükkânı açarak ticari hayata atılır. İşler büyüyünce de o sırada Karma Ortaokulunda ikinci sınıf öğrencisi olan oğlu Halil İbrahim'i okuldan ayırarak yanına alır. İşe başladığı 1939'da İzmir Fuarına giden Halil İbrahim Bey Hisar Cami yanındaki Şeritçiler Sokak'ta gördüğü Boya dükkânına girip elli yaşlarındaki dükkân sahibi ile tanışmak ister. Sohbet sırasında ikisi de birbirinden etkilenir ve Halil İbrahim Bey oradan iki vagon boya satın alır. Sohbet ettiği kişi Rodos doğumlu olan ve Menderes döneminde DYO markasıyla Türkiye'nin ilk boya fabrikasını kuracak olan Durmuş Yaşar'dır” dedi.

Halil İbrahim Sayar ve Durmuş Yaşar arasındaki münasebetin DYO fabrikası kurulduktan sonra da gelişerek devam ettiğini kaydeden Ümit "Sayar, DYO'nun en başarılı bölge bayisi konumuna gelir ve oğul Selçuk Yaşar Konya'ya geldiği vakit Sayar'ın Meram'daki evinde misafir edilir. Konya'ya geldiği bir vakit Halil İbrahim Sayar amca dönemin Konya Belediye Başkanı Ahmet Öksüz'ü de Tavusbaba Restorana davet eder. Niyeti Konya'ya yatırım yapılmasına aracı olmaktır.  Selçuk Yaşar, Başkana (Burayı çok sevdim, bize verin, otel yapalım) diye bir teklifte bulunur. O yıllarda Konya'da oteller şehir içindedir ve kimse Meram'da otelin verimli olacağını düşünemez ve teklif kabul edilmez.  Bugün, sayfiye bölgelerdeki otellerin gördüğü ilgi bize Selçuk Yaşar'ın ileri görüşlülüğünü anlatıyor” diye konuştu. 

Selçuk Yaşar'ın Ege bölgesinde yaptığı sütçülük yatırımını örnek gösteren Mustafa Sinan Ümit "Süt para etmemekte ve üretici perişan haldeyken Selçuk Yaşar Avrupa'da gördüğü paket süt üretimine karar vererek Pınar Süt'ü kurar. Anlaşmalı çiftçilik modeli ile üretici para kazanmaya başlar. Sonra Pınar Yem ve Pınar Et markalarını kurarak zinciri tamamlar. Böylece Ege'de hayvancılık değer kazanır” dedi.

Konuşmasını Halil İbrahim Sayar'ın hayatından kesitler anlatarak sürdüren Ümit, "babası gibi iyi bir usta olan Halil İbrahim Sayar Dolav'da Hacıveyis Efendi Camiinin tadilatını yaparken onu seyreden Hacıveyiszade Mustafa Efendi (Seni sevdim, bir tavsiyede bulunayım) diyerek kameri aylarda oruç tutmasını, pazartesi ve perşembe oruçlarına da devam etmesini öğütlemiş. Bu nasihate kulak veren Halil İbrahim amca ertesi gün başlamış ve 75 yıldır bu oruçları hiç ihmal etmemiş. Hayır-hasenat işlerinde de daima önde olmuş. Yaptığı sayısız hayır vardır ve bunları hiçbir zaman reklam vasıtası etmedi, sayısını da takip bilmemektedir. Allah ömrüne bereket versin” diyerek ilk faslı tamamladı.

PROF.DR. FARUK SÜMER ŞEHİRCİLİĞİN TARİHİNİ YAZDI

Konuşmasının ikinci bölümünde tarihçi Prof. Dr. Faruk Sümer hakkında bilgiler veren Mustafa Sinan Ümit "Faruk Hoca 1992 ve 1993'de Selçuk Üniversitemiz tarafından düzenlenen Milli Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Seminerlerine katılmış,  biz de Dr. Hasan Özönder, Av. M. Ali Uz, Dr. Mustafa Güçlü, Av. Ahmet Özer ve gazeteci Mustafa Arslan gibi dostlarla birlikte akşamları sohbet ortamında dinleyip notlar almıştık. Hoca 1924 Bozkır Akçapınar doğumludur. Dedesi Bozkır müftüsü, babası da tapu memurdur. Faruk Hoca Oğuzlar'ı yazmaya ömrünü verdi. Oğuzlar, Karakoyunlar, Malazgirt, Safeviler, Akkoyunlular, Türklerde Atcılık ve Binicilik, Yabanlu Pazarı gibi kitaplar neşretti” dedi.

Dedesinden dinlediği Ashab-ı  Kehf'i yazmak için, emekli olduktan sonra at sırtında Engizek dağlarında saha çalışması yapan  Faruk Sümer'in Frankfurt Üniversitesi dekanlarından Prof. Dr. Keller ile Cerit'ten Afşin' indiğini de kaydeden Ümit "Hoca Türk kültürünün kaybolmaması için çok gayret gösterdi. Türklerde Atçılık ve Binicilik kitabını yazmak için dağ köylerinde eğer ve binicilik malzemelerini topladı. O bu çalışmayı yapamasa Türk eğeri kayboluyordu. Gem, yular, nal, gerdanlık, terki heybesi, yem torbası, kamçı ve köstek onun çalışmalarıyla kayda alındı. Hekimler insandaki hipofiz kemiğine "Türk Eğeri" derlermiş. Hoca da "(Eğer bu katar Türk'dür) derdi” şeklinde konuştu.

Emekli olduktan sonra Sümer'e Kaliforniya Berkeley Üniversitesi Türkoloji Bölümü Başkanlığı teklif edildiğini ama onun Türkiye'den ayrılmadığını anlatan Ümit "Hoca TRT'nin yayınladığı Kuruluş dizisine danışmanlık yaptı ve köklerimiz olan 24 Oğuz boyunun ismi ilk defa bu dizide Türk milletine duyuruldu. Kayı, Bayat, Alkaevli, Karaevli, Yazır, Döğer, Dodurga, Yaparlı, Avşar, Beğdili, Karkın, Bayındır, Peçenek, Çavuldur, Çepni, Salur, Aymür, Alayunt, Yüreğir, Iğdir, Büğdüz, Yiva ve Kınık''ın bilinmesine vesile oldu. Hoca bu çalışmaları yaparken coğrafyamızda kaybolan isimlere de dikkat çekerdi. Mesela 18. Asır defterlerinde 29 tane Alanyunt adlı yer varken hocanın vefatına yakın zamanda sadece bir tane kalmış.  Yine 44 Yüreğir 9'a, 94 Kayı 25'e, 81 Kınık 35'e düşmüş. Örnekleri çoğaltabiliriz. Türk isimlerinin yok edilmesi elem vericidir” dedi.

Sümer'in eserleri hakkında bilgiler vererek devam eden Ümit "Hoca Oğuzların Tarihileri, Boy Teşkilatı ve Destanlarını yazdı. Sonra Safevi Devletinin Kuruluşu ve Gelişmesinde Anadolu Türklerinin Rolü'nü neşretti. Türkler'de Atçılık ve Binicilik eseri de çok önemlidir. 1984'de TDA Vakfı, 1993'de de Türk Tarih Kurumu tarafından Hocanın Eski Türkler'de Şehircilik adlı kitabı yayınlandı ki bence günümüzde Şehircilik Bakanlığı'nın el kitabı olmalıdır. Selçuklu devrince milletlerarası bir fuar niteliğinde olan Yabanin Pazarı; Eshabü'l Kehf, Selçuklular Devrinde Doğu Anadolu'da Türk Beylikleri, Anadolu'nun Türk Yurdu haline gelmesinde önemli rolü olan Çepniler, Tirebolu Tarihi, Türk Cumhuriyetlerini Meydana Getiren Eller ve Türk Destanları, Tarihte Türk Adları, İslâm Devletleri,  Köroğlu'nun Tarihi Şahsiyeti ve Melemenci Oğulları Tarihi Hocanın bize bıraktığı kıymetli eserlerdir. Faruk Sümer 71 yaşındayken 21 Ekim 1995'de karaciğer rahatsızlığından İstanbul'da vefat etti ve Kozlu'da toprağa verildi ” diyerek konuşmasını tamamladı. 

 

Kaynak: Haber Merkezi

Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber grubumuza katılabilirsiniz. Yeni Konya WhatsApp haber kanalımız için tıklayınız!

Yorum Yap

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan yenikonya.com.tr hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Bu habere henüz yorum yapılmadı. İlk yorumu siz yapın!
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. yenikonya.com.tr'ye yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
BENZER HABERLER