Kalaycı;
Mesken kira gelirinde vergi istisnası kalkıyor, araç satışına binde 2 noter harcı geliyor
Mesken kira gelirlerinde bu yıl 47 bin lira olan vergi istisnası emekliler hariç kaldırılmaktadır. Ayrıca, kira gelirlerinin vergilendirilmesinde kredili konut alımından kaynaklı faizlerin gider kabul edilmemesi düzenlenmektedir,
Gayrimenkul devir ve iktisaplarında, beyan edilen bedellerin gerçek durumu yansıtmadığının tespiti halinde aradaki farka yüzde 25 oranında uygulanan vergi ziyaı cezası aradaki farkın bir katına çıkarılmaktadır.
Önümüzdeki yıl emlak vergisinde oluşabilecek fahiş artışı gidermek için Genel Kurul görüşmeleri aşamasında sınırlama getirilebilmesi amacıyla iz madde bulunmaktadır.
Noterde yapılan sıfır ve ikinci el araçların satış ve devrinde, bin liradan az olmamak üzere binde 2 noter harcı alınması düzenlenmektedir.
Harçlar Kanunu tümüyle gözden geçirilmeli
Kuyumcu, galerici ve emlakçılardan, özel sağlık kuruluşları ile veteriner hekim muayenehane, poliklinik ve hayvan hastaneleri ruhsatlarından, havacılık işletme ruhsatlarından, kıymetli madenler izin belgelerinden yıllık harç alınması, özel hastane ve laboratuvar açma ruhsatları ile turizm işletme belgelerine ilişkin harçların yıllık hale getirilmesi öngörülmektedir.
Yıllık harçların büyükşehir olan illerin nüfusu 30 bini geçen ilçelerinde bir kat artırımlı uygulanması diğer iller ve ilçeler bakımından aralarında bir eşitsizlik ortaya çıkaracaktır. Harçlar Kanunu adaleti esas alan bir anlayışla tümüyle gözden geçirilmelidir.
Gerçek usule tabi tutulacak esnafa mutlaka kolaylık getirilmeli
Büyükşehir olan illerin nüfusu 30 bini geçen ilçelerinde faaliyet gösteren esnafın yılbaşından itibaren gerçek usule tabi tutulması sözkonusudur.
Gerçek usulde vergilendirilmesi öngörülen esnaf, yılbaşından itibaren gelir vergisi, geçici vergi, stopaj, KDV gibi vergileri ödeyecek, defter tutacak, vergi beyannamelerini verecek, fatura, gider pusulası gibi belgeleri düzenleyecek, e-fatura, e-defter gibi dijital uygulamalar da zorunlu olacaktır. Dolayısıyla mali müşavir desteği de kaçınılmaz hale gelecektir.
Küçük esnaf bu yükümlülükleri nasıl karşılayabilecektir? Özellikle kenar mahallelerde, mahalle aralarında ve taşrada eski adıyla belde ve köylerdeki esnaf bunun altından kalkamaz.
Bu itibarla; esnafa mutlaka kolaylıklar getirilmesini, özellikle de Gelir Vergisi Kanunu'na göre basit usule tabi olmanın şartlarını taşıyanların kapsam dışına çıkarılmasını gerekli görüyoruz. Ayrıca dijital uygulamalar için esnafımızın önemli bir kısmının henüz gerekli altyapıya erişemediği dikkate alınarak geçiş sürecinin kademeli olarak yürütülmesi isabetli olacaktır.
Öncelikle AVM ve büyük market zincirlerinin şube açmaları kurallara bağlanmalı
Milliyetçi Hareket Partisi ekonominin ve toplumsal yapının temelini oluşturan esnaf ve sanatkâr kesiminin güçlendirilerek faaliyetlerine dinamizm kazandırılması görüşündedir. Esnafı korumak ve rekabet gücünü artırmak için öncelikle perakende sektörüne yönelik düzenleme yapılması, AVM ve büyük market zincirlerinin şehir merkezinde şube açmalarının kurallara bağlanması ve marketlerin pazar günleri kapalı olmalarının sağlanması gerekmektedir.
Esnaftan alınan kredi kartı POS komisyonları düşürülmeli
Kredi kartlı alışverişlerdeki Pos komisyon¬larının yük¬sekliği ve komisyon¬suz çekim için belirlenmiş süre sınırı esnafımız için oldukça ciddi bir maliyettir. POS komis¬yonlarının ve süre sınırının düşürülmesi, ayrıca BAĞ-KUR prim gün sayısının 7200'e indirilmesi, özellikle küçük esnafın vergi ve prim yükünün azaltılması, sübvansiyonlu krediye kolay ulaşımının sağlanması, faiz yükünün hafifletilmesi uygun olacaktır.
Esnafımız vergi ve prim borçlarının yapılandırılmasını talep ediyor
Esnafımızdan vergi ve prim borçlarının yapılandırılmasına dair yoğun talepler gelmektedir.
Esasen yapılandırma uygulamalarının vergi ahlakını bozduğu, vergisini düzenli ödeyenlere haksızlık olduğu, vergi sistemine olan güveni sarstığı, sürekli bir beklenti ortamının doğmasına neden olduğu doğrudur. Ancak dezenflasyon politikasının yan etkisiyle borç ve faiz yükü artan esnafımız vergi ve prim borçlarını ödemekte zorlanmaktadır. İçinden geçtiğimiz dönem de dikkate alınarak, uygun şartlarda bir yapılandırma yapılması esnafımız için olumlu olacaktır.
SGK prim oranı 1 puan artırılıyor, işveren prim teşviki 2 puan düşürülüyor
Tüm sigortalılar için SGK prim oranı 1 puan artırılmakta, prime esas kazanç üst sınırı asgari ücretin 7,5 katından 9 katına çıkarılmaktadır. İşverenlere sağlanan prim teşvik oranı imalat sanayi hariç 4 puandan 2 puana indirilmekte, genç girişimcilere 1 yıl süreyle sağlanan prim desteği kaldırılmaktadır. Ayrıca prim borçlarının, gelir ve aylıklardan en fazla yüzde 25 oranında kesilebilmesi düzenlenmektedir.
BAĞ-KUR ihya prim oranı gözden geçirilmeli
SGK borçlanma prim oranları doğum hariç yüzde 32'den yüzde 45'e çıkarılmakta, BAĞ-KUR ihya prim oranı da yüzde 34,75'ten yüzde 45'e yükseltilmektedir.
Sigortalılık süreleri durdurulmuş olan esnafımızın borç yükü önemli tutarda artacaktır.
Esnafın, zaten prim borçlarını ödeyemediğinden sigortalık sürelerinin durdurulduğu dikkate alınarak, ihya oranının gözden geçirilmesi ve esnafımıza kolaylık getirilmesi görüşündeyiz. Ayrıca, uygulama 1 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe gireceğinden, durdurulan sigortalılık sürelerini yılsonuna kadar ihya etmeleri halinde mevcut oran üzerinden hesaplanan borcu ödeyecekleri, esnafımıza mutlaka duyurulmalıdır.
Tekstil, giyim, deri, ayakkabı, mobilya gibi sektörlere ilave destek geliyor
Tekstil, giyim, deri, ayakkabı, mobilya gibi emek yoğun sektörlerde iş gücünün korunması amacıyla uygulanacak destek programlarına, işsizlik sigortası fonundan yaklaşık 48 milyar liralık kaynak aktarılmasına dair düzenleme yapılmaktadır.
Emekli aylığı bağlama sistemi iyileştirilmeli, eşitsizlikler giderilmeli
2026 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında, aylık bağlama sisteminin kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik edecek ve mali yük getirmeyecek şekilde yeniden düzenleneceği yer almıştır. Emeklilerimizin yıllarca hizmet verdikten sonra geçim kaygısı duymadan onuruna yaraşır bir hayat sürmesini temin etmek devletin önemli ve öncelikli görevlerinden biridir.
Aslında sosyal sigorta sisteminde ödenen primler ile bağlanan emekli aylıkları arasında bir denge olması gerekmektedir. Bu dengede bozulma olduğu görülmektedir.
Aylık bağlama sisteminde kişilerin daha çok istihdamda kalmasını da teşvik edecek şekilde aylık bağlama oranının artırılması ve büyümeden tam pay verilerek güncelleme katsayısının iyileştirilmesi, emekli aylıkları arasında oluşan eşitsizlikleri kademeli olarak giderecek düzenlemelerin yapılması gerekli görülmektedir.
Denetim sistemi etkinleştirilmeli
Kayıt dışılık, kazancın düşük beyanı, usulsüzlük ve yolsuzlukların önlenebilmesinde etkin bir denetim sisteminin varlığı büyük önem taşımaktadır. Denetim sisteminin görev, yetki, sorumluluk ve kurumsal yapı itibarıyla etkinleştirilmesi gerekmektedir.
Bugün, özenle yetiştirilen denetim elemanları görevinden ayrılıp özel sektöre geçmektedir. Aynı durum diğer kariyer uzmanlar bakımından da geçerlidir.
Gelir uzmanları ve denetmenler de statü ve özlük hakları bakımından sorunlar yaşamaktadır.
Bu itibarla tüm kariyer meslek mensuplarının özlük haklarının iyileştirilmesi, eşitsizliklerin giderilmesi, Denetim elemanlarının gündelik ve konaklama ücretlerinin günün koşullarına uygun hâle getirilmesini gerekli görüyoruz.
Ayrıca Maliye ve SGK çalışanlarının sorunları çözülmeli, personel ihtiyacı giderilerek çalışanların iş yükü hafifletilmeli, tazminat ve ek ödemeleri artırılmalıdır.
Mali müşavirlerin yükü hafifletilmeli
2021 yılında kaldırılmış olan dördüncü geçici vergilendirme döneminin tekrar getirilmesi hem mükelleflere finansman yükü getirecek hem de mali müşavirlerin iş yükünü artıracaktır.
Mali müşavirlerin aynı verilere dayalı beyan ve bildirim yüklerinin hafifletilmesi, mali müşavirler tarafından yapılan veri paylaşımlarından katılma payı alınmaması ve enflasyon muhasebesi uygulamasının da gözden geçirilmesi gerektiğini değerlendiriyoruz.
Ayrıca, E-defter beratlarının alınması ve elektronik ortamda beyanname verilmesi işlemlerinde, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının, on güne kadar olan gecikmelerde onda biri, takip eden on gün için ise beşte biri olacak şekilde düzenlenmesi uygun olacaktır.
(Ali Asım Erdem)